Ahmet ATILMIŞ
Çalışmak ama severek,
Başarmak ama başkalarını ezerek değil,
Eğlenmek ama kimseyi rahatsız etmeden.
Herşey insan sağlığı ve onuru için ...
HAYAT SENİNDİR
Doğaya ve onun kıymetli parçası insana dair çok şey yazıldı, söylendi… Bitti mi? Tabiki hayır… Güneş her gün yeniden doğuyor ve gök kubbenin altında her şey değişiyor, başkalaşıyor, yenileniyor ve ilerliyor… Hiçbir şey yerinde durmuyor...
Doğaya ve onun kıymetli parçası insana dair çok şey yazıldı, söylendi…
Bitti mi? Tabiki hayır…
Güneş her gün yeniden doğuyor ve gök kubbenin altında her şey değişiyor, başkalaşıyor, yenileniyor ve ilerliyor… Hiçbir şey yerinde durmuyor...
Ve "aynı akar suda iki kere yüzmek " olmuyor ...Önceki su akıp gitmiş, yerine yenisi gelmiştir ve sen az önceki sen değilsindir.
Elbette bu gelişim ve değişim süreci hep aynı hızda, aynı ağırlıkta ya da hacimde olmaz. Her sürecin kendi özgün ve gerçek koşulları, şartları vardır. Değişiminve gelişimin özelliğini, karakterini biçimini ve tarzını bu koşullar oluşturur. Yani demem o ki, kum tanesinden güneşe kadar her şeyin kâh sağa kâh sola kâh geriye kâh ileriye savrulsa da anın, saniyenin, dakikanın, saatin, günün, ayın, yılın ve asrın sonunda doğanın ve onun ileri parçası olan insanın, aşağıdan yukarıya, özelden genele, basitten karmaşığa her şeye rağmen kâh ağır, kâh hafif bedeller ödeyerek geliştiğini görürüz.
Kapitalizmin her şeyi kirleten, yozlaştıran, bozan, çürüten, kirleten hatta korkunç silahlarıyla doğada ve onun ileri parçası olan insanlıkta büyük yaralar açtığı ve açmaya devam ettiği gerçeğini gördükçe, zaman zaman karamsarlık noktasına savrulsak ta, bir çocuk gülücüğü,bir kuş cıvıltısı, bir çiçeğin meyveye duruşu bile yeniden umutlandırıyor olmalı hepimizi ..
Çünkü hayat dinamiktir ve güneş her gün yeniden gösterir sıcacık yüzünü, göğün altındaki herkese, her şeye...
Dünyayı fena halde kirleten kapitalist sistem de gidişattan çok hoşnut değil kendince rahatsızlığını dile getirip çözüm aradığını söylese de sorunu üretenler soruna çözüm üretemez. İnsanlığın ve doğanın içinde bulunduğu bu boğucu kirliliği ve her türlü dejenerasyonu, çürümeyi durduracak olanlar yine bizlerden başkası olmayacak. Uzaydan birileri gelip sorunu çözemeyeceğine göre ,yükün tamamı insanlığın omuzlarında çözülebilir mi?
Evet... Mutlaka çözebilir, çözecektir.
Bir gün halay çeker gibi, greve çıkar gibi türküler söyleyerek pamuk toplar, zeytin toplar gibi, hayat önümüze getirir ve temizlik imecesi başlar diye düşünüyorum.
Ahmet ATILMIŞ – 20.10.2022
Yazar mail ; aatilmis@hotmail.com
Görüş ve önerileriniz için mail gönderebilirsiniz
