Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM
Yazar
Özlemle ve hasretle anıyorum. Rahmetli ‘Aşık İhsani’ 70’li yılların başlarında söylemişti. ‘’Yazacağım bu can benden çıkana dek yazacağım. Eşitsizlik zincirini, kırana dek yazacağım hey.’’
Özlemle ve hasretle anıyorum. Rahmetli ‘Aşık İhsani’ 70’li yılların başlarında söylemişti. ‘’Yazacağım bu can benden çıkana dek yazacağım. Eşitsizlik zincirini, kırana dek yazacağım hey.’’ Eşitsizlik zinciri hala kırılamadı. Aksine daha da sıkılaştı. Biz bu zinciri kıracağız. Biz eşitsizlik zincirini kırana dek yazacağız, söyleyeceğiz, haykıracağız. Devrimci mücadeleyi başarıncaya, biz başarıncaya kadar devam edecek.
Mevcut iktidar eşitsizlik zincirinin kamu aleyhine bozulmasının ana aktörü halinde. Hukuksuzluk kamu üzerinde ağır bir baskı ve sindirme aracına dönüştü. Bırakın toplum içinde belli bir saygınlığı ve ağırlığı olan kişileri sıradan insanları dahi hukuki güvenliği tartışılır durumda. Ülkemizde Adalet kötü yolda. Adalet kurtarılmayı bekliyor. İş o hale geldi ki canlı yayında hakim ve savcıların atama için kura çekim töreni AKP Genel başkanı olan Cumhurbaşkanının sarayında yapılıyor. Yetmedi daha da önemlisi bir AKP’li Milletvekili Cumhurbaşkanı’nın yanı başında bakın başkanım benim yeğenim de burada kura çekenler arasında onu da selamlayalım diye ismini söyleterek selamlatıyor. Hepsi de gencecik, pırıl pırıl insanlar. Peki bu atmosferde biz bu hakim ve savcıların gerçekten tarafsız ve adil olabileceğini düşünebilir miyiz?
İktidar eliyle hukuksuzluk her boyutta tırmandırılıyor. Bu yazıyı kaleme alırken TV ekranlarında Çağlayan Adliyesi önünde Toma ve polis gücüyle halk sindirilmeye çalışılıyor. Bu zorbalıktır. Kabul edilemez.
Adalet Devletin ve milletin temelidir. Adalete olan güven zedelenmemelidir. Adalet Cumhuriyet Yurttaşının koruma kalkanıdır. Adalet önünde bütün insanlar eşit ve adil işlem görür. Ne acıdır ki bütün bu cümleler AKP iktidarları öncesini anlatıyor. Şimdilerde bu uygulama mazide kaldı. Bütünüyle adli mekanizma iktidarın tam kontrolünde ve kırbacı.
Yapılması gereken hukuksuzluk karşısında mazlumların sesini duyulur, gücünü hissedilir kılmak. Bunun için vatanını, ülkesini ve insanını seven herkesin gücünü birleştirmek gerekiyor. Bu görev ise ana muhalefet partisinin öncelikli ve zorunlu ödevidir. Bunu yaparken yıllardır yapılan yanlışlarını tekrarlamamaları da önemlidir. Zira geriye dönüp baktığımızda CHP’nin kimyasını bozan her adımı attılar. Ne kadar Atatürk ve Cumhuriyet düşmanını partililerin oylarıyla meclise taşıdılar. Bu tutuma son vermeliler. Aslına bakarsak CHP kendini var eden asli ilkelerine sarılsa başka bir arayışa gerek kalmayacak. Halkı geniş ölçüde birleştirmek için Altı OK ve ATATÜRK yeter.