Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Yazar

Çıkış Yolu

Öncelikle ülkemiz ve içinde yer aldığımız Batı Asya ağır sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunlar bölgedeki insanların her bireyini doğrudan ve acımasız koşullar içinde etkiliyor.

 

            Öncelikle ülkemiz ve içinde yer aldığımız Batı Asya ağır sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunlar bölgedeki insanların her bireyini doğrudan ve acımasız koşullar içinde etkiliyor. Her birimizi doğrudan etkileyen bu sorunların çözümü ve çıkış yolu var. Bunun için yapılması gereken aşamalarda var. Sorunları çözmek için ulusal sınırlar içinde yapılması gerekenler öncelikle sorunların varlığından beslenen asalak güruhları tanımamızla ve onlara karşı takınacağımız net ve aktif politik duruşla başlar. Çünkü sorunları yaratanlar ve bu sorunlardan beslenenler bu işin varlık nedeni oldukları için çözüm istemezler.

            Ülkemizdeki yaşamsal sorunları sıralayacak olursak; ekonomik sorunlar, siyasal sorunlar, kültürel sorunlar, en can alıcısı hukuksal sorunlar. Bu betimlemeler konu başlıkları. Her konu başlığının altı sayfalarca doldurulabilir. Kabaca özet yaparsak, bu sorunların varlığı iktidar erkince yaratılan sorunlar olduğunu görürüz. İktidar erki ve çevreleri bu sorunlardan besleniyor. Bu nedenle sorunların çözümünü beklemek ahmaklıktır. Ancak üzülerek belirtmeliyim sorunları çözecek olan her açıdan iktidar erkinin kendisidir. İşte püf noktası tamda burası.

            İlk başlığımızdaki ekonomik sorunları açacak olursak. Çalışma barışı, iş güvenliği, işsizlik, üretim ve istihdam alanlarından kamu adına hükümetin uyguladığı ekonomik politikaların Devleti işin dışında tutması sonucu ‘Kamu İktisadi Teşekkülleri’nin, KİT’lerin ortadan kaldırılmış olması, üretici birliklerinin ve kooperatiflerinin ortadan kaldırılması, 12 Eylül Amerikancı faşist darbesiyle başlayan bu sürecin, sendikasızlaştırma darbesiyle birlikte AKP iktidarları ve başkanlık sistemiyle zirveye taşınmış olması şeklinde kaba bir özetle açıklanabilir. Bölgesel kalkınma ajansları ve büyükşehir uygulaması da işin başka ve önemli bir boyutu.

             Siyasal sorunlara bakacak olursak işi biraz daha iyi görürüz. Kişilerin olduğu kadar siyasal yapıların, partilerin de kendini ifade etme, düşüncelerini dile getirme, eleştirme gibi yaşamsal hakları iktidar erki ve çevresince neredeyse imkansız halde. Bu konuda hukuk işlemiyor. TRT bütün kurumlarıyla adete AKP’nin iç yayın organı. Oysa TRT kuruluş yasası gereği ülkenin her açıdan bütününe hizmet etmek ve yayın içeriğini bu temele uygun olarak düzenlemek zorunluluğunu görev olarak üstlenen bir devlet kurumu. Ne acıdır ki TRT’de ne muhalif kesimlerinin ne işçi sınıfı örgütlerinin, nede üretici çiftçi, köylü esnaf, zanaatkar örgütlerinin sesi soluğu duyulmuyor. 0ysa siyasi partilerin iktidarı sarsmak ve devirmek gibi anayasal ve yasal bir görevleri var.  Bugün CHP ve CHP’li belediyelerin başına gelenler. Tam anlamıyla bir faşizmdir.

          Kültürel alana gelirsek bugün kim gerçek manada muhalif bir gazete, radyo ve tv kanalı gösterebilir? Her gün gözaltına alınan ve tutuklanan gazetesi, sanat adamı, çevreci, üretici haberleriyle uyanıyor ve uyuyoruz. Bu olaylar ve olgular hukukun işlediği hiçbir demokratik ülkede olmaz. Hukuk iktidar erkinin hak arayan halk kesimleri üzerindeki kırbacına dönüştü. Terfi ve atamalarda liyakat yerini iktidarın imtiyazına bıraktı. Bütün bu olanlarda ‘’Yetmez Ama Evetçilerin’’ ağır sorumlulukları var. Bu sorunların hiçbiri çözümsüz değil. Ülkemizi bu sorunlardan ve ağır sosyo/kültürel açmazdan çıkarmak mümkün. Bunun için yapılması gereken öncelikle CHP’nin kuruluş felsefesine dört elle sarılarak kendisini Atatürk ve Cumhuriyet Düşmanlarından temizleyerek bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti Muhalefetini Kuva-i Milliye Ruhuyla örgütlemek. Bütün Demokratik Kitle Örgütleriyle, ilerici, Devrimci Partilerle tam ve kesintisiz iktidar için güç ve eylem birliği yapmak. AB’ye, ABD’ye, NATO’ya selam durarak bu sorunları çözemezsiniz. Çünkü yaşadığımız ağır sorunların kaynağı ve yaratıcısı bu emperyal güç odaklarıdır. İktidara geldiğinizde Cumhuriyet Devrimlerini daha ileriye taşıyarak uygulayacağınızı, ülkeyi bu hale getirenlerden halk önünde hesap soracağınızı KİT’leriyle birlikte ülkeyi yeniden inşa edeceğinizi, TRT’yi yeniden özerk yapısına kavuşturacağınızı, Türk Basınını siyasi ve sermaye vesayetinden kurtaracağınızı. TSK’ yı yeniden emir komuta birliği esasına göre mutfağıyla, hastanesiyle, yargısıyla okulları ve akademisiyle bütünleştireceğinizi ilan edin. Böylece sorunların çözümü mümkün hale gelir. Çıkış Yolu Vardır.
Çıkış Yolu ATATÜRK ve CUMHURİYET DEVRİMLERİDİR.



Gürsel GÜZEL | 27.06.2025 -  guzel27@gmail.com