Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM
Yazar
NATO kurulduğu gün ve andan itibaren ABD emperyalizminin koruyucu şemsiyesi olagelmiştir. Asıl misyonu da budur. Batılı barbarların açık veya örtülü bütün operasyonları NATO içinde kurgulanmış, planlanmış ve uygulanagelmiştir
NATO kurulduğu gün ve andan itibaren ABD emperyalizminin koruyucu şemsiyesi olagelmiştir. Asıl misyonu da budur. Batılı barbarların açık veya örtülü bütün operasyonları NATO içinde kurgulanmış, planlanmış ve uygulanagelmiştir. İşin önemli ve dikkat çeken yanı ise NATO ve kurucu devletlerin Türk ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için düşmanca kurgu ve faaliyetlerin odağı olmasıdır. Türkiye CUMHURİYETİ Devleti’nin varlığına, bağımsızlığına birlik ve dirliğine yönelen saldırı ve tehditlerin odağında ABD, NATO ve bileşenleri bağdaşıkları bulunuyor. Bu durumu tarım politikalarından eğitim politikalarına, Milli Savunma alanından sanayi, endüstri alanına kadar her konuda görebilirsiniz. NATO Türkiye’nin varlığını doğrudan tehdit eden açık bir şer odağıdır.
Aslına bakarsanız bizi NATO’ya sokan kadroyla NATO’da kalmamızda ısrarcı olan bütün herkesi Vatana İhanet zannıyla yargılamak isterdim. Nedenine gelince;
NATO Kurulduğunda (4 Nisan 1949’da ) Türkiye Cumhuriyeti Devleti her alanda yükselen, kalkınan bir ülkeydi. Dış Borcu yoktu. Kendi uçağını yapan ve ihraç edebilen bir ülkeydi.
NATO’ya girmemiz için Mehmetçiklerimizi Amerikan askerlerine Kore’de gemilerine binmeleri ve kaçmaları için siper ettiler. Böylece 18 Şubat 1952 ‘de NATO üyesi olduk. Kurtuluş Savaşında Süngüyle kovduğumuz düşmanları çağırdılar!...
Türkiye Toprakları üzerinde ABD ve NATO’ya toplam alanı 35 bin kilometre kare olan 101 askeri üs ve tesis verildi. Bu üslerde toplam45 bin Amerikan, İngiliz, Fransız, Yunan askeri yerleştirildi.
NATO’ya girişimizle birlikte yerli silah ve uçak sanayimiz çökertildi fabrikalar kapatıldı veya başka işlere dönüştürüldü.
1954. 55 yıllarında ABD yapılan Tarım anlaşmasıyla ABD Çiftçisinin zararını ödemek yükümlülüğü üzerimize yıkıldı. Tarımsal üretimde kendine yeten Türkiye ABD ve bağdaşıklarına bağımlı hale getirildi.
Milli Eğitim Müfredatının başına ABD’li uzmanlar getirildi. Atatürk’ün Belirlediği Türk Tarih Tezinden vazgeçildi.
Dış Politikamız ABD ve NATO’nun ipoteğine verildi. Komşularımızla ilişkilerimizin seyri bilr bu minvalde şekillenir oldu.
Kısacası hala ABD ve NATO ile iş tutan ve iş tutma peşinde olanlardan, ABD, NATO ve AB boyunduruğundan ülkemizi ve zihnimizi kurtarmadan hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Kuvvay-i Milliye Şehitlerine, Mustafa Kemal Atatürk’e Büyük Türk Milletimize ve ası önemlisi devrimci kimliğimize borcumuzdur yeniden Tam Bağımsız Türkiye’yi inşaa etmek. Borcumuzdur. Cumhuriyet Devrimlerini yeniden ve daha güçlü olarak tamamlamak ve hayata geçirmek.
NATO insanlığa karşı işlenen suçların odağı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Onurlu bir Dış Politika için NATO’dan derhal çıkmalıdır. Dış politikada Amerikan ipoteğine son verilmelidir. Bilinmelidir ki bölücü ve yıkıcı PKK,DSG, YPG, El Nusra, El Kaide, ÖSO veya SM, FETÖ, gibi terör örgütleriyle iş tutmak ancak NATO içinde kalarak mümkündür. Çünkü bu terör örgütlerinin önünde arkasında, içinde dışında, her yerinde NATO, ABD be AB vardır.
Bütün ABD ve NATO üsleri Kapatılsın.
Nato’dan çıkalım. Tam Bağımsız, egemen, demokratik Türkiye için çalışalım. gurselguzel@gmail.com