Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM
Yazar
Yazar
Haziran bir başkadır.
Yeni başlangıçlara, aşklara, sevinçlere kapı aralar.
Haziran Güneşi daha başkadır. Hayatı güzelleştirir.
Hakları olgunlaştırır.
İnsanı pişirir.
Haziran Hasat ayıdır.
Ekinler devşirilir, harmanlar yıkılır.
Bereket ayıdır Haziran.
Direniş ayıdır.
15-16 Haziran hala hafızalarda.
Zalimin zulmüne başkaldırıdır Haziran.
27 Mayıs güzeldi. Erken miydi?
Haziran bir başka heyecan, umut ve dirilişti. Çünkü;
27 Mayıs'ı, 13 Haziran', 15-16 Haziran'ı olan bir ülkede Faşizme yer yoktur.
Devrim için şartlar oluşuyor.
Şafağa Hazır olun.
Haziran Güneşi parlıyor.
Bu günlerde Milli Eğitim Müfredatı ve Anayasa Taslağı üzerinden Atatürk'e ve Cumhuriyet Devrimlerine karşı yeni ve ciddi bir saldırı başlatıldı. Buna geçit verilmemelidir.
Görev belli.
Bütün Devrimci, Atatürk'çü, Cumhuriyet 'çi güçler bir platformda Birleşmeli ve bu saldırıyı karşılamalıdır.
Haziran sıcağı bu mücadeleyi olgunlaştıran elverişlidir.
Gün mücadele günüdür.
İş başına. Geç kalmayalım.
Gürsel Güzel | 03.06.2024 - gurselguzel27@gmail.com
Yedi gün, her ay ve mevsim değişik bitkilerin çiçeklenme zamanıdır. Gaziantep yöresinde Garip adıyla anılan bir çiçek vardır. Yaygın olarak ‘’Kasım patı çiçeği’’ olarak bilinir.
Onlarca yıldan beri terörle mücadele ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 60 bine yakın vatan evladını teröre kurban verdi.
Gündeme düşen kahredici olay özel hastanelerdeki ‘’yeni doğan Bebek ölümleri ‘’ haberleri. Bu noktaya nasıl ve neden gelindiği üzerinde durulmalı. Bu olay dünyanın herhangi bir ülkesinde olsa ortada bakan, genel müdür, hatta hükümet dahi kalmayabilirdi.
Filistin topraklarında, Gazze’de Dünya Emperyalizminin (Doymazların) İsrail eliyle işlediği insanlık suçlarının 1. Yılını geride bıraktık. Batılı Doymazların kirli eli, İsrail soykırım ve katliamlarına acımasızca devam ediyor.
Batılı Barbarlar iyice azdı. İşi zorbalığın üstüne, bütün Dünya insanlığını, mazlum Milletleri topluca katletmeye, soykırım yaparak imha etmeye götürüyor.
Bizler, 1961 Anayasasının sağladığı özgürlükler ve demokrasi ortamında doğduk ve yaşadık. Özgür ve özerk üniversitelerimiz vardı. İlk okullarımız 5 yıllıktı.
Devletin her sızan ve en ciddi Milli Güvenlik sorunu haline gelen dinci vesayet gündelik yaşamı sarsıyor. Ülkemizde eğitim Birliği esası ortadan kaldırılmış, Adalete güven sıfırlanmış, Üniversitelerin özerk yapısı bozulmuş ve işlevini yitirmiştir.
Bu haykırış Dünya Emperyalizmine başkaldırıdır. Bu Haykırış Büyük Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramında yeniden yükselen sesidir.
Bilindiği üzere Eylül ayı okulların Eğitim-Öğretim yılı başlangıcı. 2024-25 Eğitim-Öğretim yılı acıyla ve sancıyla başlayacak. Yurttaşlarımızın ezici çoğunluğu açlık ve yoksulluk sorunuyla baş başa bırakılmış durumda .
Filistin topraklarında ve Batı Asya’da yüzyılı aşkın bir süreden beri süregelen kirli savaşların duracağı yok. Önce İngilizlerin ektiği Fitne tohumları bu topraklarda Batılı barbarlarca sürekli beslenerek büyüyor.
Ülke olarak çok zor ve bunalımlı bir dönemi yaşıyoruz. TBMM’de temsil edilen siyasi yapının akıl ve bilim yoluyla bulacağı bir çözüm ve çıkış yolu gözükmüyor.
ABD Kongresi bütün insanlığın gözüne soka soka İsrail’in Haçlı Zihniyetiyle uyguladığı Filistin’deki Gazze Soykırımını onayladı. İnsanlığa karşı işlenen soykırım suçunun sanığı Netenyahu’nun ABD Kongresinde 59 defa dakikalarca alkışlanması sadece ABD’nin değil Batılı Barbarların, NATO’nun gerçek yüzünü görmemiz açısından da önemli bir yanı olduğu kanısındayım.
NATO kurulduğu gün ve andan itibaren ABD emperyalizminin koruyucu şemsiyesi olagelmiştir. Asıl misyonu da budur. Batılı barbarların açık veya örtülü bütün operasyonları NATO içinde kurgulanmış, planlanmış ve uygulanagelmiştir
Gaziantep Kulübü Alleben Toplantıları kapsamında Mesleki Odalar ve Dernek başkanları ile yapılan ’’Şehrimizde Değişen Nüfus Yapısı ve Etkileri’’ Başlıklı toplantılarda konuyla ilgili ayrıntılı ve önemli bir Rapor yayınlandı. Gaziantep Kulübü öncülüğünde 41 meslek odası, Dernek ve vakıflardan oluşan katılımcıların duyarlılığı takdire şayan.
Batı Asya Batılı Barbarların işgali altında bir çıkış yolu arıyor. (MU?) Filistin bir bütün olarak göz ardı ediliyor. Gazze İsrail özelinde bütün Dünya doymazlarının gözetimi ve desteğiyle soykırıma tabi tutuluyor.bATI
Uzunca bir dönemden bu yana,1946’dan beri Cumhuriyeti, Cumhuriyet Devrimlerini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü içine sindiremeyen gerici ve yobaz çevrelerin sinsice yürüttükleri karşı devrim süreci açığa çıkmış gözüküyor.
Kapitalist sistem yaşam alanlarının, her türlü toplumsal değerlerin içini boşaltarak her birini sömürü aracına dönüştürüyor.
İlk kurulduğu ve iktidara geldiği Ocak 2003’ten bu yana Atatürk, Cumhuriyet Devrimleri ve laikliğe karşı düşmanlığını hızla artıran AKP iktidarları Türkiye Yüzyılı Eğitim Müfredatı taslağıyla son darbeyi vurmaya hazırlanıyor.
Yağmacı ve talancı iktidarların iflasa sürüklediği ekonomide her zaman olduğu gibi sistemin yükü yine işçinin, çiftçinin, üreticinin, emeklinin, esnafın sırtına yüklendi.
Yaklaşık olarak 150 yıldan beri kan ve gözyaşının aktığı Batı Asya barışa hasret.
Bir bayram arefesindeyiz. Geniş yoksul halk kitleleri için bayramlar anlamını büyük ölçüde yitirdi. Anneler, babalar, dedeler, nineler kaygılı ve üzgün. Ağırlaşan ekonomik koşullar insanımızı açlık sorunuyla karşı karşıya bıraktı.
Güzel ülkemin güzel insanlarıyla birlikte mumları yaktık. Karanlığın gücünü kırdık. Ancak Tan yeri ağarıyor. Şafağa Hazır olmak lazım.
Durum nedir? İrdeleyelim. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin arifesindeyiz. Öncelikle seçim tarihine dikkat çekelim.
13 gün iki haftadan az bir zaman sonra yerel seçimlerde oy kullanacağız!
Demokrasi herkesin hayran olduğu ama ne olduğunu bir türlü kavrayamadığı, KAVRAM KARMAŞASI.
Halkın huzurunu, mutluluğunu, güvenli bir ortamda yaşama olanağını sağlamak iktidarların, yani hükümetlerin temel görevidir.
Kamuoyunda 5’li Çete namıyla bilinen iktidardan imtiyazlı ihale gruplarının aşırı kar hırsı ve doymazlığının sonucu İLİÇ ÇEVRE ve Maden felaketi.
Gaziantep ilimizin de içinde bulunduğu bölgede yaşanan 6 Şubat Deprem Felaketinin üzerinden bir yıl geçti.
Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimleri süreci içindeyiz. Emekçi Halk yığınlarının yoksullaştırıldığı bir dönemde ekonomik özgürlüğünü büyük ölçüde yitiren seçmenler oylarını yoksulluğun ve açlığın baskısı altında inleyerek kullanmak mecburiyetinde bırakıldı.
2003 yılı Ocak ayında asgari ücret 224 TL iken, en düşük işçi emeklisi maaşı 336 TL idi. 2003 Ocak ayı AKP iktidarıyla ilk tanıştığımız yıl, işçi emeklisi bu maaşıyla, 336 lirayla 11 çeyrek altın alabiliyodu. Bu rakam TÜİK verilerine dayanmaktadır. AKP iktidarları emeklinin cebinden çaldığını versin, üstü kendisinde kalsın.
Öncelikle Irak’ın kuzeyinde terörist saldırı sonucu 9 Vatan evladını daha şehit verdik. Büyük Türk Milletimize başsağlığı dilerim. Bilinmelidir ki 50 yıldan beri yürütülen terörist saldırıların odağında başlıca destekçisi ABD, NATO ve batı emperyalizmidir.
Bu yazımda sizlerle bir rüyayı, yani gece uyurken istem dışı bir beyincik faaliyetini paylaşarak giriş yapacağım. Tabi hoş görünüze sığınarak.
Son bir haftada bölücü terör saldırılarında 12 Mehmetçiğimizi, vatan evladını şehit verdik. Türk milleti olarak üzgünüz. Hükümet yetkilileri terörle mücadelede kararlı olduklarını dile getiriyor. Muhalefetin sözünü etmiyorum. Zira son İçişleri Komisyonunda NATO’nun genişlemesiyle ilgili toplantıda Cumhur İttifakını oluşturan AKP ve MHP ile aynı kararda birleştiler
Merhaba sevgili okuyucularım. Uzun bir aradan sonra yeniden birlikteyiz. Yerelden genele halkımızın ve ülkemizin gündemi üzerine değinmelerde bulunacağız. Bunu yaparken elbette sizlerin eleştiri ve önerilerinden yararlanmayı umuyorum.