Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Yazar

Gençlerimiz ve Biz!

Yarına, yarınlarınıza baktığımızda üzülüyor ve kaygılanıyoruz. Oysa Cumhuriyet Türkiye’sinde Cumhuriyet Devrimlerinin ışığında bu kaygılara, umutsuzluğa asla yer olmamalıydı.

 

        Yarına, yarınlarınıza baktığımızda üzülüyor ve kaygılanıyoruz. Oysa Cumhuriyet Türkiye’sinde Cumhuriyet Devrimlerinin ışığında bu kaygılara, umutsuzluğa asla yer olmamalıydı. Çocuklarımız çocukluğunu, gençlerimiz gençliğini doyasıya ve layıkıyla yaşayamadı, yaşayamıyor. 23 yıldan bu yana uygulanan sosyo/ekonomik programlar ve beraberindeki yağma ve talan düzeni aileleri darmadağın etti. Ailelerin temel direği olan emeklilerin bütün ekonomik kazanımlarını uyguladığı adaletsiz ücret politikasıyla ellerinden alan siyasi iktidar, emeklileri ailelerin içinde değersizleştirerek yük haline getirdi. Bu durum özellikle gençlerin sığınaklarından en önemli dayanağı çıktı. Şimdi gelinen noktada emekli torunlarına, eşine ve çocuklarına mahcup halde ve bunalım içinde.

     Çocuklarımız, gençlerimiz gelecekten umudunu kesmiş durumda ve bunalım içinde ailelerin çocuklarıyla bağı her geçen gün zayıflıyor ve bu bağ kopuyor. Türk Milleti bu duruma daha ne kadar dayanacak bilinmiyor. 

       Yüksek okul mezunu gençler işsiz. Çoğu elinde imkan olsa ülkeyi terk edecek. Uygulanan milli eğitim politikaları milli olmaktan çıkarıldı. Cemaatlerin oyun alanı haline getirildi. Atanmayan, ataması yapılmayan öğretmenlerin hali içler acısı. Bu mevcut siyasi iktidarın tercihi. Dört yanı ezeli ve ebedi emperyal düşmanlar tarafından kuşatılan ülkemizin siyasi iktidar sahipleri bu duruma tedbir alacakları yerden çok uzakta, birlikte emperyal güçlere yeni ve daha tehlikeli tavizler veriyor. Gençliğimiz karamsarlık içinde yeni ve daha korkunç tuzakların içine sürükleniyor.

      Bizler bir baba, bir anne olarak evlatlarımıza yabancılaşıyoruz. Onlara yetemiyor, yetişemiyoruz. Bozulan aile yapıları toplumsal büyük bir felaketin habercisi. Ancak siyasi iktidar sahipleri bunu umursamak bir yana bu felaketten besleniyor. Eşitsizlik dayanılacak sınırı çoktan aştı. Gelir dağılımındaki eşitsizlik korkunç düzeyde ve üzülerek vurgulayalım bu da iktidarın siyasi tercihi. Milli gelirin yüzde 90’a yakını genel nüfusun  yüzde 10’nuna aktarılırken,  nüfusun geriye kalanı yani 85 milyon yurttaşımızın 75 milyonu yok sayılıyor. Toplumsal yozlaşmanın önemli bir nedeni de bu.

      Ülkemizde çocuklarımız, gençlerimiz ve evebeynler mutsuz. Derin bir bunalım içinde. Bu sürdürülebilir bir durum değil. İktidar erkinin buna bir çözüm üretme çalışması ve çabası ne acıdır ki bulunmuyor. Bunu kendine dert etmesi gereken iktidar adayı siyasi partilerdir. Kendi iç sorunlarından sıyrılarak bu gidişe son verecek. İnanılır, güvenilir, sağlam çözümler üretmesi ve bunu bir program dahilinde halkın önüne koyarak çekim merkezi oluşturmaları gerekiyor. Bu işi zamana yaymadan bir an önce başarmak zorundalar.

      İktidarın miadı dolmuştur. Giderayak emekli yılında emeklilerin anasını bellediler. Aile yılında ise aile kurumunu dinamitliyorlar. Buna seyirci kalınamaz. Çözüm vardır. Çözüm yeniden Cumhuriyet Devrimi programı etrafında ATATÜRK’te birleşmektir. Çözümü ABD, AB ve NATO’ya selem çakarak değil, tam bağımsız Demokratik Türkiye ekseninde kararlılıkla başarabiliriz.

      Çocuklarımızın, gençlerimizin çalınan geleceklerini onlara yeniden kazandırmalıyız. Bozulan sosyo/ekonomik sistemi yeniden kurabiliriz. Çare biziz. Çözümde biziz.


Gürsel GÜZEL | gurselguzel27@gmail.com