Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Yazar

Adalet, Vesayet, Demokrasi

Ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar demokrasiyi katletmiştir. Bu durum siyasi iktidarın tercihi bu yönde olmuştur. Aslına bakarsanız ömrünü tamamlamış durumdaki iktidardan başka bir icraat beklemek saflık olurdu.

Ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar demokrasiyi katletmiştir. Bu durum siyasi iktidarın tercihi bu yönde olmuştur. Aslına bakarsanız ömrünü tamamlamış durumdaki iktidardan başka bir icraat beklemek saflık olurdu.

            12 Eylül Amerikancı Askeri faşist darbesinin 45. Yılında ulaştığı boyut ülkemizde Adalet sistemini bütünüyle Saray ve Siyasal İslamcı vesayet altında ezmiş olduğunu görüyor ve yaşıyoruz. Vesayet altında ezilen ve bütün hukuki niteliklerini yitiren Adalet organlarının doğru işlemesini beklemek doğru olmaz. Mevcut uygulanan hukuk sistemi içinde savunma mekanizması felç edilmiştir. İddia makamı iddia ve isnatlarının tartışılmasını, araştırılmasını hukuki kurallar içinde işletmiyor. Uygulanan hukuksuzluklar nedeniyle iddialar kamuoyuna gerçek hükümmüş gibi sunuluyor. Savunma hukuku ağır darbeler almış ve almaya devam ediyor. Bu koşullarda adaletin bütünüyle işlemesi ve doğru kararların alınması için Saray ve Siyasal İslam Vesayetnden kurtarılması gerekiyor. Bu işi kim ve hangi kurum yapacak? Sorunun çözümü burada.

           Bizi bu tesbitleri yapmaya siyasi iktidarın tutumları ve uygulamaları zorluyor. İşin bu boyutlara gelmiş olması kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi kararları İktidar tarafından ya tamamen reddediliyor ya da tanınmıyor. Bu hukuksuzluğun ulaştığı boyutun en çarpıcı örneği. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim yasaları açısından tamamen hukuk dışı bir yöntemle siyasi parti il kurultayları iptal edilebiliyor. Ve bu durum 12 Eylül Askeri Faşist Darbesi dönemini dahi aşan bir zorbalıkla polis gücüyle zor kullanılarak uygulanıyor. Bu duruma üst mahkemelerin dur demeleri gerekirken hiçbir hukuki kurum ve kural işlemiyor. Bu durumda Demokrasi katledilmiş oluyor. Demokrasi İktidar sahiplerinin her istediğini yaptığı, her ağzına geleni söylediği bir sistem değildir. Ülkede Muhalefet kurumlarının baskı altına alındığı, susturulduğu, hukuki gerekçeden yoksun asılsız iddialarla gözaltına alınarak aylarca tutuklu kalabildiği dönemlerden ancak faşist diktatörlük zamanları olarak bahsedilir ve tarihe böyle geçer. Oysa Demokrasi herkesin ayrı ayrı veya birlikte kendilerini serbestçe ifade edebildiği, görüş ve düşüncelerini yazılı ve sözlü olarak dile getirebildiği, örgütlenebildiği eşit ve adil koşullarda iktidara yürüyebildiği sistemlerin tanımıdır. Bugün ülkemizde uygulanan sistemin adı olsa olsa iktidar faşizmi olarak adlandırılabilir. Ülkemiz ve halkımız bu dutumdan bir an önce kendini kurtarmalı ve Demokrasiyi Cumhuriyet Devrimleri Temeli üzerinde yeniden işler hale getirmelidir.

 

          Gelinen noktada CHP üzerinden bütün muhalefet saldırı altındadır. Bu konu üzerinde ciddiyetle durulmalı ve bütün muhalif unsurlar Adaletin Saray ve Siyasal İslam vesayetinden kurtarılarak gerçek işlevini yerine getirebileceği ortamı sağlamalıdır. Bu arada CHP kendini içindeki Atatürk ve Cumhuriyet Karşıtı safralardan bir an önce temizlemelidir. Aksi halde Büyük Türk Milleti mutlaka bir çıkış yolu bulur, bulacaktır da. Ancak CHP misyonuna ters orantılı bir şekle bürünmüş olur. Biz bunu tasvip etmeyiz.


Gürsel GÜZEL | 13.09.2025 - gurselguzel27@gmail .com