Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM
Yazar
Demokrasi herkesin hayran olduğu ama ne olduğunu bir türlü kavrayamadığı, KAVRAM KARMAŞASI.
Demokrasi herkesin hayran olduğu ama ne olduğunu bir türlü kavrayamadığı, KAVRAM KARMAŞASI. Oysa demokrasi; bir kurumlar ve kurallar REJİMİDİR.
Nedir Demokrasinin Kurumları derseniz?
İstanbul’daki ‘Kurum’ değil. Demokrasinin kurumları; Siyasi Partiler, Sendikalar, dernekler, İşçi ve Çiftçi Birlikleri, Meslek Oda ve Birlikleri, Özgür ve Bağımsız gazetecilik (vs).
Sözünü ettiğimiz bu kurumların şeklen varlığı demokrasinin var olduğu anlamına gelmez. Çünkü Demokrasi kurumlar arasında eşitlik ilkesiyle vardır.
Demokrasi kuvvetler ayrılığı ilkesiyle vardır.
Demokrasi her alanda örgütlenme özgürlüğü, toplu görüşme, toplanma, miting düzenleme, yürüyüş ve basın açıklaması yapma, protesto ve kınama hakkını kullanma özgürlükleriyle vardır.
Kişilerin ve kurumların bu hakları hiçbir suretle engellenemez, kısıtlanamaz. Kişi ve kurumlar bu haklarını basın, yayın ve iletişim araçları vasıtasıyla yayma, ilan etme, duyurma haklarına
sahiptir. TRT özerk bir Kamu Kuruluşu olarak özel yasası gereği yurttaşların sözünü ettiğimiz bu temel haklarını kullandırmakla yükümlüdür.
Gazetecilik mesleği, Gazetecilerin meslek kuruluşu olan Cemiyetlerinin belirlediği basın meslek ilkelerine bağlı, tarafsız, ahlaklı yayıncılık yapmakla kendilerini görevli ve sorumlu sayarlar.
Bir başka deyişle basın Milletin Müşterek sesidir. Basın mensupları ezenlerin karşısında, ezilenlerin yanında olmak zorundadır.
Gazeteci konumu gereği muhalif olmak durumundadır. Sorularını kamu adına sorar. Araştırmalarını kamu adına yapar. Haklı ve doğru olduğuna inandığı haberleri maddi manevi bir beklenti içine girmeden vicdani kanaati doğrultusunda yapar.
Kuruluşunu tamamlayarak tüzel kişiliğini hak kazanan bütün partiler ve kuruluşlar bu haklardan eşit olarak yararlanır. Bir partinin iktidarda olması diğerinin muhalefet partisi olması, diğer
partilerin meclis içinde veya dışında kalması hiçbir suretle bu haklarını kısıtlayamaz sınırlandıramaz. Bugün uygulanan kısıtlamalar 12 Eylül Faşist darbesinin ürünüdür ve o darbenin artıklarınca
sürdürülmektedir.
Kısacası eğer bugün ülkemizde Demokrasi kısmen de olsa AKP iktidarları ömrünü çoktan tamamlamış olurdu. Bunca ihanetin, Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığının odağı konumuna gelen yapısıyla
(AYM Kararına göre) ifade edecek savunacak cesareti bulamazdı.
Kısmen de olsa demokrasi olsaydı bugün parti sözcüleri ekranlara çıkar açık oturumlarla milletin ufkunu aydınlatırdı.
Anlaşılan odur ki değerli okuyanlarım tıpkı Cumhuriyet Devrimleri gibi, Demokrasiyi de biz yeniden ve daha güçlü temeller üzerine inşaa edeceğiz. Bu bizim temel ve asli görevimiz. Sonunda biz
kazanacağız.
Yarınlarınız güzel ve güneşli olsun
Gürsel GÜZEL | 07.03.2024