Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM
Yazar
Bir halk deyimi vardır. Kırdığın Ceviz bini aştı!.. diye. Son günlerdeki kırılan cevizlere ve gündeme bakılırsa uygar ve medeni toplumlarda her biri bin defa iktidar değiştirir. Oysa bizim ülkemizde kimse tınlamıyor.
Bir halk deyimi vardır. Kırdığın Ceviz bini aştı!.. diye. Son günlerdeki kırılan cevizlere ve gündeme bakılırsa uygar ve medeni toplumlarda her biri bin defa iktidar değiştirir. Oysa bizim ülkemizde kimse tınlamıyor. Çok çirkin bir durumun tamda orta yerindeyiz. Kadın cinayetleri, iş cinayetleri, asli diplomalar iktidar erkinin talimatıyla iptal edilirken yine iktidar erkinden güç ve dayanak olan imtiyazlı grup ve çetelerin e-imza skandalı sonucu oluşan sahtecilik borsası haberleri yadırganmıyor bile. İddialara göre Cumhurbaşkanlığı kabinesinde bakan yardımcılar ve bazı yüksek bürokratlar bile ısmarlama sahte diploma, yüksek lisans mezuniyet belgesi sahibi olarak görev başındalar. YAŞ kararları ve terfilerde 15 Temmuz FETO-ABD darbesine karşı direnen komutanların tasfiyeyi aratmayacak oyunlarla etkisizleştirilerek sadece AKP’ye yakınlığı baz alınarak oluşturulduğu iddia edilen yeni komuta kademesi ve son asker ölümleri skandalı. Bizi düşündürüyor. Ülkemiz ve halkımız adına kaygı içindeyiz.
Kaygılarımız büyüyor. Zira TBMM başkanının üstün gayretleri sonucu oluşan ve her haliyle kamu oyunda tartışılan Terörsüz Türkiye (!) çalışmaları ve komisyonu. ABD Ankara büyükelçisinin ortaya attığı Türkiye Türklerin, Kürtlerin, Arapların ülkesi olarak 1923 öncesine uygun Osmanlı modeli bir ülke olarak yeniden yapılandırılmalı tezi anlaşılan ciddiye alınmış ve uygun koşullar oluşturuluyor. Bugün MHP’nin Ankara’da astığı afişlerde ) bölgeli Türkiye işin önemini ortaya koyan önemli bir konu. 400 bine yakın ataması yapılmayarak mağdur edilen öğretmenlerimiz, liyakatten yoksun ve tartışmalı akademik kariyerine rağmen hala görev başında kalabilen Milli Eğitim Bakanı var. Gençlerimizin yarınları karartılmış, geleceğe olan güven duyguları köreltilmiş, açlık, işsizlik ve yoksulluk korkunç boyutlara ulaşmış bir hükümet politikası olarak sürdürülüyor. Bütün bu olanları kim nasıl görüyor? Bu sorunları yaratanlar çözemeyeceğine göre çözüm üretmesi gereken muhalif kanadın konuyla ilgili projeleri nelerdir? Bunları bilmek öğrenmek istiyoruz.
Unutulmasın ki Türk siyasal yapısı sadece TBMM’de temsil edilen siyasi partilerden ibaret değildir. Kaldı ki TBMM’de Temsil edilen partilerin mevcut sorunların çözümüne hizmet edecek gerçekçi, ayağı yere basan bir programı ve kadroları da kendileri gibi sistemin içinde ve sorunu çözme kabiliyetinden yoksundur. Bu gerçekten hareketle Atatürk’te birleşebilen, devrimci, halkçı, sosyalist, kamucu yapıya ve programa sahip bütün parti ve kadroların ortak karar, iş ve eylem koyabilecek, birlikte hareket edecekleri bir platformda toplanmaları zorunludur. Büyük Türk Milletinin bu sese, soluğu ve güce acil ihtiyacı vardır. Kuvva-yi Milliye ruhuyla birleşerek ayağa kalkmak, vatanın sahipsiz olmadığını dosta, dostlara ve düşmanlara göstermeliyiz. Yol göstericimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, güç kaynağımız Büyük Türk Milletimizdir.
İçinde bulunduğumuz mevsim aynı zamanda hasat mevsimidir. Yazımızın başında bir halk deyiminden bahsetmiştik. Ceviz kırmak. Ceviz hasadını tanımlar. Bir başka deyimle kişinin işlediği kabahatlerin affedilemez boyutlara ulaştığı anlar için dikkat çeker ve uyarı işlevi yapar. ‘’Kırdığın Ceviz Bini Aştı ‘’ derler. Bugün iktidar erkinin ve ortaklarının kırdığı cevizler milyonları aştı. Gayrı uyarının yapılması şart oldu. Kırdığınız ceviz bini aştı. Artık durun.
Gürsel GÜZEL | 08.08.2025 - gurselguzel27@gmail.com