Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Yazar

Torunlarımıza Borcumuz Var!

Bizler, 1961 Anayasasının sağladığı özgürlükler ve demokrasi ortamında doğduk ve yaşadık. Özgür ve özerk üniversitelerimiz vardı. İlk okullarımız 5 yıllıktı.

            Bizler, 1961 Anayasasının sağladığı özgürlükler ve demokrasi ortamında doğduk ve yaşadık. Özgür ve özerk üniversitelerimiz vardı. İlk okullarımız 5 yıllıktı. Siyah önlük ve beyaz yakalarımızla okulumuza giderdik. Çoğumuz köylerde yaşadık. Toprakla tezekle iç içe, her alanda üreticiydik. Açlık korkusu çekmesek de yine yoksulduk. Mutluyduk. Gelecek kaygımız yoktu. Çünkü umutluyduk, yaratıcıydık. Ülkemizde olup bitenlerle ilgili ve duyarlıydık. Bize ilk okuldan itibaren sorgulamamız gerektiğini öğretmiş ve kavratmışlardı.  Biz neme lazım’cı değildik. Milli bayramlarımızı 7’den 70’e tabirinde olduğu gibi bütün milletimizle birlikte coşkuyla ve heyecanla kutlardık.

           Ne olduysa bir sabah uyandığımızda, 12 Eylül 1980’de önce özgürlüklerimizi elimizden aldılar, özgüvenimizi de. Cumhuriyet Devrimlerinin Köküne Kibrit suyu sıkıldığını yıllar sonra bazılarımız anlayabildi. Diğerlerimizde hala aymazlık uykusunda.

           Şimdi çocuklarımızı mahallelerimizdeki devlet okuluna bile gönderemiyoruz.  Eğitimde birlik esası terk edildi. Özel okullar adında cemaat okulları, Cemaat-Tarikat vakıflarının okulları türedi. Bu okullara devlet bütçesinden öğrenci başına destek adıyla milyonlarca lira kaynak aktarılıyor.  Atatürk’süz Çanakkale Zaferleri, Atatürk’süz 30 Ağustos Zafer bayramları kutlanır oldu. 1071 Malazgirt Zaferi, 30 Ağustos Zafer bayramının yerini aldı. Oysa 30 Ağustos Zaferi olmasaydı, Malazgirt Zaferi anlamını yitirmişti. Bölge Çarlık Rusya’sının işgali altındaydı. Osmanlı Topraklarının 4/1’ni Padişah Abdülhamit Han döneminde yitirmişti. 1. Paylaşım savaşı sonunda Osmanlı devleti ortadan kaldırılarak itilaf devletlerince, İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Çarlık Rusya’sı ülkeyi işgal etmişlerdi. İstanbul Sokaklarında İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunanistan askerleri Türklere ve Müslümanlara nefes aldırmıyordu. Ayasofya kubbesinde İngiliz bayrağı dalgalanıyordu. Eğer 30 Ağustos Zaferi olmasaydı Ayasofya Hıristiyanlığın merkezi kilisesi zaten olmuştu.

            Uzmanlık alanı Hıristiyanlık ve Papalık olan Diyanet İşleri başkanı Ayasofya’nın camii olarak ibadete açılışına kılıcını Cumhurbaşkanının huzurunda kime karşı çekmişti? Bu törende Atatürk’ü ima ederek lanet bedduası okumasına Cumhurbaşkanı neden sessiz kaldı?  Cumhuriyete ve Atatürk’e yönelik saldırılar karşısında sadece Ahlaksızlığın yükseldiğini neden idrak etmezler. Cumhuriyetin Fazilet olduğu okullarımızın duvarlarına yazılmıştı. Onu sildiler. Unutulmasın ki Cumhuriyet ahlaktır. Cumhuriyetten uzaklaşıldıkça ahlaksızlık artar. Bunu önlemeye camileriniz, Kur’an kurslarınız, cemaat ve tarikatlarınız yetmez.

  

            Ahlaksızlığı önlemenin yolu Cumhuriyet Devrimlerini Yeniden ve daha güçlü inşaa etmekle mümkündür. Bunu başarmak ise Torunlarımıza borcumuzdur.


Gürsel GÜZEL | 20.09.2024 - gürselguzel27@gmail.com