Bu yazımda sizlerle bir rüyayı, yani gece uyurken istem dışı bir beyincik faaliyetini paylaşarak giriş yapacağım. Tabi hoş görünüze sığınarak.

Akşam TRT Haberlerine fazla takılmış olduğumdan mı nedir bilemiyorum. Rüyamda Haliçte Abdulhamit Han’ın hapsettiği kadırgalardan oluşan dev bir donanma Gazze seferi için hazırlanmış büyük bir gönüllü ordusuyla harekata hazır bekliyor. Başlarında zırhını kuşanmış bir okçu komutan. Okçu olduğunu Büyük Selçuklu, Ertuğrul ve Kuruluş Osman dizilerinden anımsamış olacağım ki bu komutanın eninde ye sırtında oklarının bulunduğu zırhı bulunması. Derken kadırgalar okçular ağırlıklı olarak mancılıklar ve ateş gülleleriyle kılıçlılardan müteşekkil  olarak tam tekmil denize açılıyor,

Gazze’ye vardıklarını TRT haberlerinden öğreniyoruz. Haber şöyle; Kadırgalardan oluşan donanmamız Gazze Açıklarında mevzi alarak ateşli ok yağmuruyla İşgalci, katliamcı İsrail Siyonist ordularını bozguna uğrattı.

Silkinerek ve sarsılarak eşim tarafından uıyandırılıyorum.  Rüya bu işte.

Gaziantep siyaseti her bakımdan öncü, örnek alınması, yakından izlenmesinin faydalı olacağı yaşamsal ders notlarıyla doludur. Sanırım 2011 yılı sonuna yakındı, bir grup o zamanki adıyla işçi partili yaşlı genç sosyalist devrimci  topluluk Kolejtepe Mahallesi'nde bulunan Askerlik şubelerinin önünde ellerinde bayraklarla sıraya dizilmişler. Bilgi istediğimde elime bir bildiri tutuşturdular. Bildiri şöyle;

Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak komşumuz Suriye Arak Cumhuriyetiyle her türlü kirli savaşa karşıyız. Ancak; BOP Projesi kapsamında ülkemizi de tehdit ederek bölücü terörün odağını ve dayanağını oluşturan ABD’ye karşı Mehmetçiğimizle omuz omuza Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrinde savaşmaya gönüllü olarak askere alınmak isriyoruz.

Konuyu merak edenler yerel besin arşivlerine bakabilir. Bu bir rüya değil. Eylemdi.

Gelelim Gazze, özünde FİLİSTİN meselesine. Filistin ‘de bizzat çarpışarak şehit edilen devrimci, sosyalist onlarca arkadaşımız oldu. Onların anıları bizimle birlikte yaşıyor.

Başta iktidar sahipleri ve bu işin çığırtkanlığını yapan herkes bilmelidir. Gerçekten Gazze’deki Filistin’deki katliama, soykırıma karşı iseniz. Türk Hava sahasını, denizdeki limanları İsrail’e öncelikle kapatın. Her türlü yük ve araç gereç taşımacılığına son verin.

Bilesiniz ki en kirli kazanç  savaşlarda elde edilen kazançtır. Filistinli şehitlerin kanları üzerinden servet yığınağı yaptırmayın, yapmayın.

Bir an gecikmeden başta KÜRECİK RADAR ve İncirlik ABD ve NATO üslerini Kapatın. Gerisi laf ebeliğidir.

Gürsel GÜZEl | 02.01.2024