Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Gürsel GÜZEL - ÖZLÜYORUM

Yazar

Gazetecilik; Milletin müşterek sesi mi ?

Öncelikle Irak’ın kuzeyinde terörist saldırı sonucu 9 Vatan evladını daha şehit verdik. Büyük Türk Milletimize başsağlığı dilerim. Bilinmelidir ki 50 yıldan beri yürütülen terörist saldırıların odağında başlıca destekçisi ABD, NATO ve batı emperyalizmidir.

Öncelikle Irak’ın kuzeyinde terörist saldırı sonucu 9 Vatan evladını daha şehit verdik. Büyük Türk Milletimize başsağlığı dilerim. Bilinmelidir ki 50 yıldan beri yürütülen terörist saldırıların odağında başlıca destekçisi ABD, NATO ve batı emperyalizmidir. Bu gerçeği görmezden gelmek, bunu milletten gizlemek milleti aptal yerine koymanın ötesinde vatana ihanet etmektir. Bu nedenle hala ABD ve NATO ile iş tutmakta ısrar eden her siyasi parti ve erk bu hıyanet tavrından vazgeçmelidir. Aksi hal terörle mücadelede halkı aldatmak ve ihaneti sürdürmekten ibarettir.

           GAZETECİLİK 

           Gazetecilik mesleği benim çocukluk hayalimdi. Köyümüze gerçekleri yazacak cesaretli, yiğit gazetecileri beklerdik. Gazetecilik dünyanın en saygın, en gözde mesleğiydi. Geniş halk yığınları arasında en güvenilir kimseler gazeteciler arasından çıkardı.

            Gazeteci halkının dertleriyle dertlenen, sorunları bütün çıplaklığıyla haberleştiren, çözüm yollarını halkıyla birlikte arayan kişilerdi.

            Gazeteci kuvvetler arasında sıkışmaz, güçlükler karşısında eğilip bükülmez çelik iradeli kişilerdi. Gazetecinin kalemi başlıca silahıydı. Satın alınamaz, kiralanamaz, her koşulda iyiden, güzelde. Doğrudan, Hak’tan yana olurdu.

            Gazetecilik Tuz’du. Asla bozulmaması düşünülürdü. Halk bilgeleri toplumsal bozulmalara dikkat çekerken kaygılarını ‘’Ya tuz kokarsa, ne yaparız’’ diye tanımlardı.

           Günümüzde ne acıdır ki TUZ KOKMUŞTUR. 

           Günümüzün en güvenilmeyen meslekleri arasında gazeteciler ön sıradır. Çünkü gazetecilik sermaye sınıfının eğlencesi ve oyuncağı konumuna              düşürülmüş ve kendini var eden gerçeklerden koparılmıştır.

           Hak arayan işçinin, Çaresiz kalan köylünün, madencinin, tamirci çırağının sesi soluğu kısılmış ortadan silinmiştir. Ancak ölümlü iş cinayetleri gazete  sütunlarında yer buluyor.        

            Denilebilir ki gazetecinin ekmeğini kazanacağı kaynağa ihtiyacı var. Bu gazetecinin kalemini eyip bükmesini gerektirmez. Gazetecilik mesleği iki şekilde varlığını sürdürür.

            1 halka ve okuyucuya dayalı, Hak’tan yana yayıncılık.

            2 para kazanmaya dayalı sermayeden yana, zalimin sesi olarak yayıncılık.

Tercih gazetecinin ve gazetenindir.

           Gelinen noktada hala ümitvarım. Gazetecilik mesleği yeniden asli saygınlığına kavuşacak. Ancak kendini sermayenin, cıvık siyasetçinin vesayetinden çekip kurtarmasıyla mümkündür. Bunu başarabilecek onurlu gazeteciler vardır. Basın yeniden milletin müşterek sesi hüviyetine kavuşabilir.

Gazetecilik ezen sınıfın korkusu, ezilen sınıfların umudu ve sesidir.

 

Gürsel GÜZEL | 13.01.2024