Abdullah DAMAR

Abdullah DAMAR

İşte Abdullah DAMARın kaleminden kendi güncel biyografisi 

Okul Kayıtları, Eğitim Hakkı ve Fırsat Eşitliğini Ortadan Kaldırıyor!

2023-2024 Öğretim Yılı yaklaşırken birçok ilden, kayıt parası ile ilgili dudak uçuklatan rakamlar basına yansımaya başladı.

 

Okul çağında çocuğu olmayan, eğitimi öncelikli görmeyen ve çocuklarını özel okullara

gönderen üst gelir grubuna mensup ailelerin dışında kalan büyük çoğunluk, Temmuz ayı

başından bu yana gerek ‘İsim yapmış okullar’a, gerek ‘İsim yapmış öğretmenler’e, gerekse

çeşitli açılardan ‘Homojenleştirilmiş’ sınıflara çocuklarının kaydını yaptırabilmek için

canhıraş bir çaba ve telaş içine girmiş durumda!

Aslında mevzuata bakıldığında böylesi bir çaba ve telaşa gerek yok!

İlkokul ve ortaokullara kayıt, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim

Kurumları Yönetmeliği’nin “Kayıt zamanı ve kayıt yaşı” başlıklı 11.maddesinde “Okul öncesi

eğitim ve ilköğretim kurumlarında yeni kayıtlar, temmuz ayının ilk iş gününde başlar. Kayıt

işlemi, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümlerince oluşturulan

ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak, e-Okul sistemi

üzerinden yapılır. Kayıt işlemleri sırasında veliden herhangi bir belge talep edilmez.” şeklinde

düzenlenmiştir.

Bu düzenleme anaokullarını, ilkokulları, ilkokulların ana sınıflarını, ortaokulları ve imam-

hatip ortaokullarını kapsayan bir düzenlemedir.

Mevzuat bu şekilde olmasına rağmen uygulamada okul öncesi kurumlar aylık aidat ve bağış,

ilkokullar, ortaokullar ve imam-hatip ortaokulları ise velilerden, bağış adı altında ‘kayıt

parası’ talep etmektedir.

Konunun daha da vahim olan yanı, okul öncesi ve ilköğretim okullarında yapılan bağış

miktarına göre sınıflar oluşturulmakta, bağış verebilen velilerin çocukları, olanakları daha

fazla olan (Klima, akıllı tahta vb.) belirli sınıflarda toplanırken, bağış veremeyen velilerin

çocukları bu sınıflardan mahrum kalmaktadır. Üstelik bu sınıflar oluşturulurken sınıf

mevcudu, cinsiyet, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların ve yabancı uyruklu çocukların

sınıflara eşit dağıtılması gibi eşit olması gereken nitelikler göz ardı edilmektedir.

Bu durum mevzuata aykırı olduğu gibi Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 4.maddesinde yer

alan “Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri”nden “Genellik ve eşitlik” ilkesine de aykırıdır!

İlgili maddede “Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin

herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.”

hükmü yer almakta, fakat bu okullara kayıtlar yapılırken üst gelir grubuna mensup ailelerin

çocuklarına imtiyaz tanınmakta, sosyoekonomik açıdan dezavantajlı olan kesimlerin çocukları

göz ardı edilmektedir.

Bir başka olumsuz durum da, ortaokullara ve imam-hatip ortaokullarına kayıt yapılırken

tamamen ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak, e-Okul

sistemi üzerinden kayıt yapılması gerekirken, bu hüküm bir yana bırakılıp, çocuğun ilkokul

 

karne notu ortalaması ve velinin yaptığı bağış miktarı esas alınmakta, bu iki kıstasa göre

sınıflar oluşturulmaktadır.

Bu mevzuat dışı durumlar Milli Eğitim Temel Kanunu’nun genellik ve eşitlik ilkesine aykırı

olmasının yanında 7.maddede yer alan “Eğitim hakkı” ve 8.maddede yer alan “Fırsat ve

imkân eşitliği” ilkelerine de aykırıdır!

 

Abdullah DAMAR | 14.08.2023