Abdullah DAMAR
İşte Abdullah DAMARın kaleminden kendi güncel biyografisi
Milli Eğitim Bakanlığının pembe tablolar çizmesine rağmen, eğitim sistemimizin bütün öğretim kademelerinin içinde bulunduğu olumsuz durum, toplumun bütün kesimlerin tarafından biliniyor.
Milli Eğitim Bakanlığının pembe tablolar çizmesine rağmen, eğitim sistemimizin bütün öğretim kademelerinin içinde bulunduğu olumsuz durum, toplumun bütün kesimlerin
tarafından biliniyor. Her toplumsal kesim, kendisini doğrudan ilgilendirmese de eğitim sistemimiz konusunda araştırmalar yapıp, toplantılar, konferanslar düzenleyip zaman zaman görüşlerini açıklıyor. Bu
çalışmalardan biri de Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından 7-8 Ocak 2023 tarihlerinde Ankara’da, “Eğitimin Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı” başlığıyla gerçekleştirilmiştir.
Çalıştayda okul öncesi eğitim, ilkokul, ortaokul, genel liseler, mesleki ve teknik liseler, özel eğitim, rehberlik ve araştırma merkezleri, halk eğitim merkezleri alanında yaşanan sorunlar ve
bu sorunların çözüm önerileri tartışılmış ve her bir alan ile ilgili şubelerden gelen raporlar analize tabi tutulmuştur.
Çalıştay süreci yaklaşık altı aylık bir süreci kapsamış, her bir öğretim kademesi ile ilgili illerde komisyonlar kurulmuş, çalışmalar yapılmış ve yapılan çalışmalar raporlaştırılarak,
genel merkeze ulaştırılmıştır. Bu süreçte Çalıştaya, çeşitli üniversitelerin eğitim fakültelerinden öğretim üyelerinin yanında komisyon çalışmalarına katılan eğitimciler,
Çalıştay katılımcısı olarak davet edilmiş, iki gün boyunca her kademede verimli tartışmalar yürütülmüştür.
Okul Öncesi Eğitim
Bu başlık altında okul öncesi eğitimin zorunlu olmaması nedeniyle yaşanan sorunlar, okul öncesinde evrensel, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılarak dini eğitim uygulamalarının
artması, okul öncesi öğretmenlerinin yaşadığı sorunlar, fiziki yetersizlikler ve okul öncesinde ikili eğitim uygulamasının yarattığı olumsuzluklar ele alınarak somut öneriler geliştirilmiştir.
İlkokul
İlkokul başlığında, ilkokul çağındaki çocukların analitik ve eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesinin, ilkokulun en temel amaçları arasında olması gerektiği belirtilmiştir. Bu
başlık altında ilkokula başlama yaşı ve eğitim süresi, 4+4+4 düzenlemesinin yarattığı olumsuzluklar, eğitime erişim, anadilinde eğitim, ilkokulların bütçeleri, öğrencilerin beslenme
sorunu, fiziki altyapı ve donanım sorunları, sınıf öğretmenlerinin yaşadığı sorunlar değerlendirilmiştir.
Ortaokul
Ortaokul başlığında, ortaokulların eğitim öğretim sisteminde ilköğretimle ortaöğretim arasında bir köprü olması açısından önemli olduğu belirtilmiştir. Bu başlıkta ortaokul eğitim
programları ve ders yoğunluğu, bütçe yetersizlikleri, ortaokul öğretmenlerinin sorunları, öğrencilerin sorunları, merkezi sınavın (Liselere Geçiş Sınavı-LGS) yarattığı eşitsizlikler ve
adaletsizlikler çeşitli yönleriyle ele alınmış, bu sorunlara ilişkin somut çözüm önerileri geliştirilmiştir.
Genel Liseler
Genel liseler başlığında, elemeye dayalı merkezi sınav sisteminin varlığı, bu sistemin lise öğrencilerinin ilgi ve yeteneklerini geliştirmekten uzak bir yapıda olduğu belirtilmiştir.
Okullarda başarı odaklı ve yarışmacı bir eğitim anlayışının olduğu, eğitim programlarının bilimsel ve laik olmaktan giderek uzaklaştığı, liselerde dinsel yapının güçlendiği, ırk, din, dil
ve toplumsal cinsiyet ayrımına dayalı ayrımcı ve ötekileştirici uygulamaların artarak sürdüğü tespiti yapılmış, genel liselerdeki bu sorunlara ilişkin somut öneriler belirlenmiştir.
Mesleki Ve Teknik Liseler
Bu başlık altında, bu okulların tamamen toplumun yoksul kesimlerine yönelik hizmet verdiği tespiti yapılarak, mesleki eğitimden hızla uzaklaşıldığı, piyasaya ara ve ucuz iş gücü yetiştiren
kurumlara dönüştürüldüğü tespiti yapılmıştır. Mesleki ve teknik liseler, döner sermaye üzerinden özel sektörün üretim atölyeleri haline dönüştürülmüştür. Bu süreç yaygın eğitim
kurumlarında ise çıraklık eğitim merkezlerinde özel sektöre ucuz iş gücü ve finans aktarma aracı işlevi görmektedir. Çıraklık eğitim merkezleri, mesleki eğitim merkezlerine (MESEM)
dönüştürülerek yaygın eğitim kapsamından çıkarılmış ve örgün eğitim kapsamına alınmıştır. Türkiye’de mesleki eğitimde okul tabanlı eğitimden işletme tabanlı eğitime geçiş süreci
başlamıştır. MESEM programına dâhil olan öğrenciler için işletme sahiplerine, devlet katkısı adı altında asgari ücretin yarısı tutarındaki para aktarılmaktadır. Bu durum, kamu
kaynaklarının özel sektöre aktarılmasının yolu haline gelmiştir.
Özel Eğitim
Özel eğitim başlığında, Türkiye’de özel eğitim alanında özel eğitim gereksinimli bireylere yönelik ayrıştırıcı ve dışlayıcı eğitim uygulamaları somut örnekler üzerinden ele alınmış, özel
eğitim alanına ilişkin politikaların eğitimin bütün kademeleriyle birlikte ele alınması gerektiği tespiti yapılmıştır. İnsani eğitim kavramının benimsenerek, ayrıştırılmış eğitim
uygulamalarına son verilmesi; özel eğitimde kapsayıcı eğitim anlayışı çerçevesinde, kaynaştırıcı ve bütünleştirici eğitim politikasının benimsenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Genel İdari Hizmetler, Teknik Hizmetler Ve Yardımcı Hizmetler
Bu başlıkta, eğitim sisteminin sağlıklı işlemesi açısından önemli işlevleri olan genel idari hizmetler, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışan eğitim emekçilerinin
ekonomik, sosyal ve özlük sorunları ele alınmış, düşük ücret, görev tanımı ve güvencesiz istihdam başta olmak üzere çok yönlü olarak yaşanan sorunlara yönelik talepler ve bu
sorunların çözüm önerileri tartışılmıştır.
Rehberlik Ve Araştırma Merkezleri (Ram)
Bu başlıkta, eğitimde rehberlik ve araştırmada ölçme ve değerlendirmede yaşanan yetersizlikler, okullarda çocukların yeterli düzeyde takip edilmemesinden kaynaklanan
sorunlar, RAM binalarının fiziki yetersizlikleri, RAM’larda çalışan eğitim emekçilerinin sorunları ve öğrencilerin ailelerinin tutumlarından kaynaklanan sorunlar çeşitli yönleriyle ele
alınmış, değerlendirilmiş ve bu sorunlara dair çözüm önerileri sunulmuştur.
Halk Eğitimi Merkezleri (Hem)
Halk eğitim merkezleri başlığında, halk eğitimi merkezlerinin yaygın bir örgütlenmeye sahip kamu kurumları olarak halkın eğitimine önemli katılar verebilecek, hizmet potansiyeli yüksek
kurumlar olduğu, ancak bu potansiyelin yeterince değerlendirilmediği tespit edilmiştir. Halk eğitimi merkezlerinin kendinden beklenen işlevleri yerine getirmesini engelleyen sorunlar ve
bu sorunların çözüm önerileri ayrıntılı olarak tartışılmıştır.
Çalıştay sonucunda, hazırlanan raporların en kısa sürede kamuoyuyla paylaşılmasına ve her kademedeki okul modelleri ile ilgili olarak en kısa sürede bir çalıştay daha düzenlenmesine
karar verilmiştir. Eğitim Sen’i bu verimli çalışmasından dolayı kutluyoruz.
Abdullah DAMAR | 16.01.2023