Abdullah DAMAR

Abdullah DAMAR

İşte Abdullah DAMARın kaleminden kendi güncel biyografisi 

Örgütlerde Uzmanlığa Dayalı Gücün Önemi

Örgütsel yapılarda güç kaynaklarından biri de bilgi, tecrübe, beceri ve yetenek gibi özelliklere sahip yöneticilerin temelini oluşturduğu, uzmanlığa dayalı güçtür.

 

 

Örgütsel yapılarda güç kaynaklarından biri de bilgi, tecrübe, beceri ve yetenek gibi özelliklere sahip yöneticilerin temelini oluşturduğu, uzmanlığa dayalı güçtür.

Çalışanların, yöneticilerin güçlerini algılamada bilgi önemli bir faktördür. Yöneticilerin bilgili ve tecrübeli olması, çalışanları, çalışma yaşamında hem güvenli kılar, hem de rahatlatır. Çalışanların, sorunlarıyla ilgili bilgi almaları, problemlerini, yöneticilerin tecrübelerine dayanarak çözmeleri onları etkiler. Bu durumdan etkilenen çalışanlar, yöneticilerin emir ve isteklerini kolayca yerine getirir.

Yöneticilerin, özel yeteneklere ve becerilere sahip olması da onların gücünü arttıran artıran birer faktördür. Genelde insanlar yetenekli ve becerikli olan insanları kolayca kabullenirler.

Uzmanlığa dayalı gücün, örgütsel kurallarla ilgili olması gerekmez, kişisel olarak kazanılan bir güç türüdür.

Örgütlerde danışmanlar, hukukçular, ekonomistler, uzman personel uzmanlık gücü yüksek olan personellerdir. Bu personellerin sahip olduğu nitelikler, hem örgütler, hem de personeller için çok önemlidir.

 Ülkemizde çoğunlukla özel sektör kuruluşları uzmanlığa dayalı gücün kullanılmasında çok önemli aşamalar kaydetmiştir. Özel sektörde, “İşe göre personel” ilkesi gereğince, işin gerektirdiği niteliklere sahip liyakatli personeller istihdam edilir.

Kamu sektöründe ise “Personele göre iş” ilkesi gereğince, kamu kurum ve kuruluşlarına liyakatsiz, kendi yandaşlarından oluşan personeller adeta doldurulur. Güreşçiden banka yönetim kurulu üyesi, yüksek öğrenim diploması olmayandan bilişim kurumu yöneticisi rahatlıkla olabilir. Personel istihdamında herhangi bir sınır yoktur.

Sivil toplum kuruluşları ve sendikalarda da, kamu kurumları benzeri bir çalışma ilişkisi hâkimdir. Bu örgütlerde de yöneticiler ve uzmanlar liyakate göre değil, kurumlara hâkim siyasal anlayışların ihtiyaçları doğrultusunda belirlenir. Bu nedenle onlarca yıl başkanlık yapan insanlar, topluluk önünde üç cümleyi bir araya getiremeyen yöneticiler nedeniyle, uzmanlığa dayalı gücü kullanmayan ve gittikçe etkisizleşen örgütler ortaya çıkar.

Bu anlamda, örgütlerde uzmanlığa dayalı gücün kullanılması, liyakatli yöneticilerin göreve getirilmesi, örgütlerin geleceği açısından oldukça önemlidir.

Kaynaklar

Prof.Dr.Salih Güney. Örgütsel Davranış.