05/05/2025 Bu Yazı 221 Defa Görüntülendi.
Görme engelliler için teknoloji, bir yandan hayatı kolaylaştıran bir araçken, diğer yandan dijital dünyada görünmeyen bir duvar gibi karşılarında durabiliyor.
Görme engelliler için teknoloji, bir yandan hayatı kolaylaştıran bir araçken, diğer yandan dijital dünyada görünmeyen bir duvar gibi karşılarında durabiliyor. Her gün milyonlarca insanın rahatlıkla gezindiği web siteleri, mobil uygulamalar ya da bilgisayar arayüzleri, görme engelli bireyler için çoğu zaman erişilmesi zor birer labirente dönüşüyor
Ekran okuyucu yazılımlar, bu bireylerin dünyayla bağ kurmasını sağlıyor. Ancak, bu teknolojinin sınırları da var. Örneğin, sıradan bir internet kullanıcısı, bir web sitesini saniyeler içinde göz gezdirerek tarayabilir. Ancak görme engelli bir birey, aynı sayfayı ekran okuyucuyla satır satır dinlemek zorundadır. Bu da sayfada istenilen bilgiye ulaşmayı hem zaman hem de enerji açısından ciddi anlamda zorlaştırır. Sayfada yukarı-aşağı yön tuşlarıyla gezinmek, görme engelliler için fiziksel değil ama bilişsel bir ağırlığa dönüşür.
Dahası, birçok web sitesinde görsellerin “alternatif metin” içermemesi, butonların ve bağlantıların doğru etiketlenmemesi gibi erişilebilirlik hataları, ekran okuyucu yazılımların bu içerikleri algılamasını imkansız hale getiriyor. Kimi zaman “Devam Et” gibi bir buton yerine sadece “button123” gibi anlamsız kodlar seslendirilir. Bu da kullanıcıyı yönsüz ve çaresiz bırakır.
Mobil uygulamalarda da benzer sorunlar yaşanıyor. Görme engelli bireyler için sesli komut desteği yeterince entegre edilmemiş uygulamalar, gündelik işlerin bile altından kalkılamaz hale gelmesine neden oluyor. Örneğin, bir alışveriş uygulamasında ürün filtreleme ya da sepete ürün ekleme işlemi, sesli yönlendirmeyle uyumlu değilse, bu kişi için basit bir alışveriş deneyimi adeta bir sınava dönüşür.
Teknoloji dünyası, erişilebilirlik ilkelerini yalnızca “ekstra” bir özellik olarak değil, temel bir hak olarak görmeye başladığında bu eşitsizlikler aşılabilir. Web geliştiricilerin, yazılım mühendislerinin ve uygulama tasarımcılarının her tasarımı “herkes için” düşünerek üretmesi gerekiyor.
Unutulmamalıdır ki, bir ekranı görememek, dünyayı görememek değildir. Ancak dijital dünyanın erişilmezliği, bir bireyi çağın dışında bırakabilir. Teknoloji, yalnızca görebilen gözlere değil; duyan kulaklara, hisseden ellere ve düşünen beyinlere hizmet ettiğinde gerçekten kapsayıcı olabilir.
Mehmet YILDIRIM | 05.05.2025