Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

Mehmet Yıldırım, 2 Eylül 1980 tarihinde Gaziantep'in Yavuzeli ilçesine bağlı Sarılar köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini GAP Görme Engelliler ve Sanat Ortaokulu'nda tamamladıktan sonra, lise eğitimini Şehit Şahin Lisesi'nde sürdürdü.

 

1999 yılında Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazandı ve 2003 yılında buradan mezun oldu. Eğitimine devam eden Yıldırım, 2004 yılında Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde pedagojik formasyon eğitimi alarak yüksek lisansını tamamladı.

 

Meslek hayatına öğretmen olarak adım atan Mehmet Yıldırım, 2010 yılından itibaren mezun olduğu Şehit Şahin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Eğitim alanındaki çalışmalarının yanı sıra, sivil toplum faaliyetlerinde de aktif bir rol üstlenmiştir. 2023 yılından itibaren Körleri Eğitim ve Kalkındırma Derneği Gaziantep Şubesi Başkanı olarak görev yapmakta olup, görme engellilerin eğitimi ve toplumsal katılımı konusunda önemli çalışmalara imza atmaktadır.

 

Eğitimci kimliği ve sivil toplum alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Mehmet Yıldırım, hayatını eğitim ve toplumsal gelişime adamış bir isimdir.

Beyaz Baston: Sessiz Bir Yol Arkadaşı

Hayatın kalabalığı içinde çoğu zaman fark edilmeyen, sade ama derin bir anlam taşıyan bir nesne vardır: beyaz baston.

Hayatın kalabalığı içinde çoğu zaman fark edilmeyen, sade ama derin bir anlam taşıyan bir nesne vardır: beyaz baston. Görme engelliler için yalnızca bir yardımcı araç değil, yaşamın her anında onlara rehberlik eden, sessiz bir dosttur o. Onunla yürümek, yalnızca bir adım atmak değildir; aynı zamanda hayata tutunmak, bağımsızlığın ve özgürlüğün simgesini taşımaktır.  

Bir görme engelli için beyaz baston, karanlıkla aydınlığın arasındaki köprüdür. Bastonun her hareketi, çevreyi tanımanın, engelleri fark etmenin ve güvenli bir şekilde ilerlemenin bir yoludur. Kaldırım taşlarının kenarlarını, merdivenlerin basamaklarını, yolların yönünü hissederken aslında bir harita çizer kişi; bu harita, bastonun ucundan kalbine uzanan bir güven çizgisidir.  

Beyaz baston, aynı zamanda bir özgüven sembolüdür. Onunla yürüyen bir insan, “Ben de bu dünyanın bir parçasıyım” dercesine başını dik tutar. Çünkü baston, sadece yere vurmaz; yüreğe de vurur, umutla, cesaretle… Görmeyen gözlerin yerini duyan kulaklar, hisseden eller, bilen bir zihin alır; baston ise tüm bunları bir araya getirip hayata açılan kapıyı aralar.  

Bazı günler baston bir yoldaş olur, bir dosttan daha sadık. Ne yağmurda ondan şikâyet edilir ne de güneşte ondan vazgeçilir. Sessizdir ama anlayışlıdır, konuşmaz ama yön gösterir. Karanlıkta bile güven veren bir el gibidir; elinde tuttuğun sürece seni asla yarı yolda bırakmaz.  

Beyaz baston, bir medikal malzemenin ötesinde, bir yaşam felsefesidir aslında. O, görme engellinin bağımsızlığını, insan onurunu ve hayata katılımını temsil eder. Her darbesiyle “Ben buradayım, ben varım” diyen güçlü bir ses gibidir. Belki gözlerle görülmez ama yürekle hissedilir. Çünkü beyaz baston, bir engelin değil; azmin, cesaretin ve umudun simgesidir.