Uzm Psk. Talip SAMİ

Uzm Psk. Talip SAMİ

Ben Şanlıurfa’da doğup, güneydoğu coğrafyasından beslenerek büyüyen ve yine bu coğrafyadan beslenerek çalışan bir ruh sağlığı uzmanıyım. İsmim görmüş olduğunuz batılı görünümlü görselimin yanındaki gibi Talip Sami’dir. Lisans eğitimimi Psikoloji alanında tamamlayıp, uzmanlığımı ise Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü’nde, Klinik Psikoloji alanında ve Bilişsel Nöropiskoloji alanlarında yapmış bulunmaktayım. Bugün Diyarbakır ve Şanlıurfa’da özel bir klinikte ergen ve yetişkin alanında danışan kabul etmekle birlikte psikolojiyi falcılık ve hurafe sektöründen çıkarıp bilimsel alanda kullanılmasına yönelik bir nefer olarak psikoloji atölyeleri ve podcastler düzenlemekteyim.

Kirli Balkon

Merhabalar sevgili okur. Ben Şanlıurfa’da doğup, güneydoğu coğrafyasından beslenerek büyüyen ve yine bu coğrafyadan beslenerek çalışan bir ruh sağlığı uzmanıyım. İsmim görmüş olduğunuz batılı görünümlü görselimin yanındaki gibi Talip Sami’dir.

Merhabalar sevgili okur.

Ben Şanlıurfa’da doğup, güneydoğu coğrafyasından beslenerek büyüyen ve yine bu coğrafyadan beslenerek çalışan bir ruh sağlığı uzmanıyım. İsmim görmüş olduğunuz batılı görünümlü görselimin yanındaki gibi Talip Sami’dir. Lisans eğitimimi Psikoloji alanında tamamlayıp, uzmanlığımı ise Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü’nde, Klinik Psikoloji alanında ve Bilişsel Nöropiskoloji alanlarında yapmış bulunmaktayım. Bugün Diyarbakır ve Şanlıurfa’da özel bir klinikte ergen ve yetişkin alanında danışan kabul etmekle birlikte psikolojiyi falcılık ve hurafe sektöründen çıkarıp bilimsel alanda kullanılmasına yönelik bir nefer olarak psikoloji atölyeleri ve podcastler düzenlemekteyim.

Sizlerle bu platformda buluşma sebebim; Avusturya’nın Viyana şehrinde ya da Amerika Birleşik Devletleri’nin Minnesota eyaletinde yazılmış psikoloji kitaplarının, Türkiye Cumhuriyeti’nde aynı bilimsel niteliği taşımadığını aktarabilmektir. Yani kıymetli okurlar, bizim burada konuşacağımız şey “başka psikoloji”. Şöyle bir örnek olay ile taçlandıralım:

Gustavo, Miami Beach’te keyifle gününü geçiren, ailesi tarafından desteklenen ve hiçbir şekilde kazma ya da küreği görüntüsünden dahi tanımayacak kadar şehir hayatına adapte bir arkadaşımız. Fakat Miami’de o dönem sıkça gerçekleşen araba kundaklamaları ve arsaların ateşe verilmesi gibi problemler vardır. Bu olayların hemen ardından itfaiye isimsiz ihbarlar aldığını söylemektedir. Bir gün arsalardan birindeki ateş Gustavo’nun kız kardeşi Anna’nın o gece vakit geçirdiği arkadaşının evine sıçrar ve Anna yanarak can verir. Gustavo bu kundaklamaları kendisinin yaptığını ve ardından itfaiyeyi aradığını itiraf eder. Mahkeme tıbbi bir değerlendirme ister, bu noktada psikiyatri tarafından Gustavo’ya piromani hastalığı tanısı konur. Bu dönemlerde yine benzer bir isimsiz ihbar süreci iste Nizip’te yaşanır. Yine bir yangındır söz konusu olan. Nizip ve Birecik arasındaki tarlalar için sürekli isimsiz bir yangın ihbarı alınır. 12 yaşındaki ailesi çiftçilikle uğraşan Ökkeş ve arkadaşları kendilerine top sahası yapmak için babasının 2 gün önce hasat ettiği tarlayı ateşe vermişlerdir ve eğlence olsun diye de itfaiyeyi aramışlardır.” İşte tam olarak bu noktada “coğrafya kaderdir” hissesi devreye girer ve anız yakmak bir kültürel öğrenilmiş faktör olduğu için çocuklar piromani tanısı almazlar. Ancak bu tanıyı oluşturan kitabın yazıldığı yerde bu bir ruh sağlığı problemidir. Bu yüzden Amerika’da yazılan kitaptan konuşulan ruh sağlığı, her zaman pozitif sonuç vermez.

Biz ne yapacağız?

Coğrafyayı analiz edeceğiz, kültürel öğrenimlerimizi harmanlayacağız ve bu şekilde insan davranışını sebep ve sonuçlarına ayıracağız. Mutlu olmanın yolunun herkes için aynı olmadığını, her birey toplumun bir parçası olsa da öznel bir ruh sağlığı söz konusu olduğunu, her duygunun herkes için aynı şeyi ifade etmediğini fark edip; kendimizi yormadan yaşamanın yollarını tespit edeceğiz. Yeri gelecek gündeme düşen bir olayın psikolojik açıdan yeniden okumasını yapıp; yeri geldiğinde ise günümüzün güncel psikolojik rahatsızlıkları hakkındaki esasları konuşuyor olacağız.

Bu köşe bizim kirli balkonumuz olacak. Evin dışındaki ama eve bağlı; bazı mevsimlerde güvenle uyuduğumuz ama aynı zamanda hırsızın girebileceği ilk yerlerden biri olduğunu düşündüğümüz; bazen hava aldığımız ama aynı zamanda kenarlarına yaklaşmaktan korktuğumuz, evin dışarıdan doğal olarak kirlenen tek yaşam alanı. Bu balkonda çamaşırlarımızı birlikte asacağız; birlikte göğe bakıp, derin nefes alacağız.

Balkona iyi bakın, bir sonraki sefere salladığımız sepete Bakkal Osman ne koyacak birlikte görelim. İyi gelenleriniz çok olsun.

Uzm. Psk. Talip SAMİ | 24.09.2024