Depreme karşı bilimsel ve mühendislik esaslarına dayalı önlemler alınmadığı sürece yeni felaketlerin kaçınılmaz olacağını belirten Güçyetmez, sorumluluk sahibi tüm kurumların acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin aktif fay hatlarıyla çevrili bir bölgede bulunduğunu hatırlatan Güçyetmez, "Bilime ve mühendisliğe kulak tıkanarak, meslek odaları yok sayılarak ve geçmiş felaketlerden ders alınmadan devam eden bu anlayış sürdükçe, yeni afetlerle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır" dedi. Ülkede her altı yılda bir büyüklüğü 7 veya üzeri, her yıl ise en az iki tane 6 veya üzeri büyüklükte deprem meydana geldiğini belirten Güçyetmez, yıllık toplam deprem sayısının 25 bini bulduğuna dikkat çekti.

Türkiye'de 7 Milyon Konutun Acilen Dönüştürülmesi Gerekiyor

Mevcut konut stokunun büyük bir kısmının depreme dayanıklı olmadığını belirten Güçyetmez, 2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre Türkiye’de toplam konut sayısının 42,2 milyon olduğunu ve 6-7 milyon konutun acilen dönüşüme girmesi gerektiğini söyledi. 2012’de yürürlüğe giren 6306 sayılı Kanun çerçevesinde bugüne kadar yalnızca 711 bin konutun yıkıldığını belirten Güçyetmez, bu hızla devam edilirse riskli yapıların dönüşümünün ancak bir asırda tamamlanabileceğini vurguladı.

Deprem bölgesinde yapılacağı duyurulan konutlarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Güçyetmez, "Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan 650 bin konut hedefinin ilk yıl için 319 bini tamamlanacağı sözü verilmişti. Ancak iki yıl geçmesine rağmen yalnızca 201 bin konutun tamamlandığı açıklandı. Bu hızla devam edilirse tüm konutların tamamlanması en az dört yıl daha sürecektir" dedi.

Benzer bir durum köy konutları için de geçerli. 143 bin 271 köy konutunun inşa edileceği duyurulmasına rağmen şu ana kadar yalnızca 31 bininin tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Güçyetmez, ihalesi yapılan köy konutu sayısının ise 60 bin civarında olduğunu aktardı.

Deprem Bölgesinde Normalleşme Süreci Uzayacak

Depremden etkilenen 11 ilde altyapı, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel konularda halen ciddi sorunların devam ettiğini belirten Güçyetmez, birçok ilde ağır hasarlı yapıların yıkım işlemlerinin bile henüz tamamlanmadığını ifade etti. Bölgede yaşayan vatandaşların güvenli yapılara kavuşmasının ve sosyal yaşamın normalleşmesinin, bugünkü hızla gidildiğinde uzun yıllar alacağına dikkat çekti.

Türkiye’nin deprem gerçeğini göz ardı etmemesi gerektiğini vurgulayan Güçyetmez, yapı üretim ve denetim süreçlerinde bilimsel yöntemlere öncelik verilmesi, imar aflarıyla kaçak yapılaşmanın yasallaştırılmaması ve kamuoyunun bu konuda duyarlılığını sürdürmesi gerektiğini söyledi.