Türkiye’de 1.2 milyon öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü katlanan sorunlarıyla karşılıyor. Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmen ayrımı sürüyor. Ücretli öğretmenler açlık sınırının altında bir ücretle güvencesiz çalıştırılıyor. Öğretmen açığına rağmen her geçen yıl ataması yapılmayan öğretmen sayısı katlanıyor. Özel sektörde öğretmenler düşük ücrete ve angarya çalışmaya mahkum ediliyor. Seçim öncesi iktidarın öğretmen atamalarında kaldıracağını vadettiği mülakat adaletsizliğinden ise vazgeçilmedi. Öğretmenler Günü vesilesiyle gazetemize konuşan öğretmenler ortak bir sorunu dile getiriyor: “Geçinemiyoruz.”

"EMEKLİ OLSAM GEÇİNEMEM"

35 yıldır kadrolu olarak görev yapan Mehmet Öğretmen, yoksulluk sınırının çok altında bir maaş aldıklarını belirterek “Emekli olsam maaşım açlık sınırına yaklaşacak. Bu yüzden emekli olamıyoruz” dedi. Artan kira fiyatları nedeniyle öğretmenlerin artık büyük kentlerden kaçmaya başladığını anlatan Mehmet Öğretmen, “Binlerce eğitimci İstanbul’dan küçük kentlere doğru kaçıyor. Çünkü İstanbul’da aldığımız maaşın büyük kısmı kiraya gidiyor” ifadelerini kullanarak öğretmenlerin giderek yoksullaştığını söyledi. Artık öğretmenlerin hem kendileri hem de çocukları için gelecek kaygısı duyduğuna vurgu yapan Mehmet Öğretmen “24 Kasım’da devlet yetkilileri öğretmenliğin ne kadar yüce bir meslek olduğuna ilişkin demeçler verse de öğretmenlere yaşayabilecekleri bir ücret verilmiyor. Dolayısıyla hamasete karnımız tok” diye konuştu.

"SON MAAŞIM 6 BİN 800 TL!"

Ankara’da bir devlet okulunda 5 yıldır ücretli öğretmenlik yapan Munise Öğretmen, iş garantilerinin olmadığına dikkat çekerek “Geçen ay tarih branşında ücretli öğretmen arkadaşımız kadrolu bir öğretmenin gelmesiyle ertesi gün kapı önüne konuldu” dedi. Aldıkları maaşın ders saati ücreti olduğunu belirten Munise Öğretmen “Ayda kaç saat derse giriyorsak ona göre bir ücret alıyoruz. Tatillerde ücretimiz kesiliyor. Benim en son aldığım maaş 6 bin 800 TL.  Tatiller olmasa benim alacağım maksimum ücret 8-9 bin. Ben bu maaşa ay sonunu nasıl getireyim?” diye sordu. Sigortaları sadece çalıştıkları günlerin karşılığı yattığı için emekliliğin kendileri için hayal olduğunu anlatan Munise Öğretmen “Geçen ay yatan sigorta gün sayım 16 gün. Zaten 21 günün üstünde sigortamız yatmıyor. Kadroya geçmek ve özlük haklarımızın iyileştirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

"ÖZEL SEKTÖRDE GÜVENCE YOK"

Uzun yıllardır özel sektörde çalışan Deniz Öğretmen, özel sektörde asgari ücret ya da asgari ücretin bir tık üstünde ücretle çalıştırıldıklarına vurgu yapıyor.  Uzun çalışma saatleri ve süreli sözleşmelerle mevsimlik işçilerden bir farkları olmadığını dile getiren Deniz Öğretmen “Gösterişli okullarda mobbing ve baskı altında angarya çalışmaya angarya işler yapmaya mecbur tutuluyoruz. Hafta sonu görevlendirmeleri de eksik olmuyor. Hiçbir güvencemiz olmadığı için bunlara ses çıkaramıyoruz” dedi. Öğretmenler Günü’nde yine sabah 8 akşam 5 sekiz saat derse gireceğini, koridordaki tüm panoları süsleyeceğini anlatan Deniz Öğretmen “Ay sonunda hesabıma yine asgari ücretin bir tık üstü bir para yatacak. Ve ben yine ay sonunu düşünmekten derslere bile odaklanamayacağım. Ama patronun bizden beklentisi güler yüz ve tam performans” diye konuştu.

"MÜLAKAT VARSA LİYAKAT OLMAZ"

5 yıldır atamasının yapılmasını bekleyen Ayşe, KPSS’de iyi bir puan almasına mülakatla elendiğini belirterek “Mülakatın olduğu yerde liyakat olmaz” dedi. AKP iktidarın ‘Bu yıl mülakat kesinlikle kalkacak’ vaadine rağmen mülakata devam edildiğini hatırlatan Ayşe “2016’da mülakat ilk geldiğinde binlerce öğretmenin hakkı yenildi. Sınavda 85 puan alan öğretmenin puanını mülakatta 50’ye düşürdüler. Böyle binlerce örnek varken atama için nasıl umudumuz olsun” tepkisini gösterdi.

"AKP’Lİ YILLARDA YOKSULLAŞTIK"

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Kadın Sekreteri Simge Yardım, 21 yıllık AKP iktidarında eğitim emekçilerinin yoksullaştığını söyledi. Maaşların rakamsal olarak artsa da alım güçlerinin düştüğüne işaret eden Yardım “21 yıl önce bir öğretmen görece daha rahat yaşamını sürdürebiliyordu. Bugün temel yaşamsal ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. 21 yıl önce bir eğitim emekçisi emekli ikramiyesiyle bir ev, bir araba alabiliyorken artık bu mümkün değil” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde 100 bine yakın ücretli öğretmen olduğunu hatırlatan Yardım “Ücretli öğretmenler yarı zamanlı sigorta ve asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılıyor ve bu güvencesizlik çok önemli bir sorun. 2016’da ise tekrar sözleşmeli öğretmen alımına geçilerek kadrolu istihdam yapılmıyor. En temel talebimiz güvenceli, kadrolu istihdamın sağlanması. Ataması yapılmayan öğretmenler ise çok düşük ücretlerle, özel okullarda çalışmaya mecbur bırakılıyor. Burada sorumluluk MEB’e aittir” ifadelerini kullandı.

ANKET SONUÇLARI VAHİM

Eğitim sendikalarının yaptığı anketler öğretmenlerin durumunu ortaya koyuyor:

Öğretmenlerin yüzde 79’u aldığı maaşın ailesini geçindirmeye yetmediğini söylüyor

Öğretmenlerin yüzde 97’si mesleğin yıpratıcı olduğunu düşünüyor

Öğretmenlerin yüzde 77’si yakınlarına ve öğrencilerine öğretmenliği önermiyor

Öğretmenlerin yüzde 34’ü kirada oturuyorMaaşının yarısından fazlasını kiraya verenlerin oranı yüzde 18

Mülakata karşı çıkanların oranı yüzde 86

Öğretmenlerin yarıdan fazlası ek iş yapmak zorunda kaldığını belirtiyor

Deprenmden etkilenen 7 ilde 1168 öğretmen konteyner sınıflarda ders vermek zorunda

evrensel.net