2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının başladığı bugünlerde, ekonomik krizin geldiği boyut dar ve sabit gelirli ailelerin eğitim bütçelerini sarsmış, bu aileler adeta eğitim hakkını kullanamaz hale gelmiştir.
2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının başladığı bugünlerde, ekonomik krizin geldiği boyut dar ve sabit gelirli ailelerin eğitim bütçelerini sarsmış, bu aileler adeta eğitim hakkını kullanamaz hale gelmiştir.
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de yaklaşık 5,4 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşamakta ve bu oran Türkiye'deki çocuk nüfusunun yüzde 25'ine tekabül etmektedir. Eğitim ve öğretimde son yıllarda öne çıkan en önemli sorunlardan birisi de öğrencilerin okullardaki beslenme ve içilebilir su sorunudur. Türkiye’de çok sayıda öğrencinin okula kahvaltı yapmadan gittiği, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden ve yeterli su içmeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir.
Uzun süreden beri birçok ilimizde Veli Der ve Eğitim Sen öncülüğünde örgütlenen eğitim hakkı savunucuları okul yemeği ve içilebilir su konusunda çabalarını yoğunlaştırmaya başladı çünkü çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için temel bir gereksinim olan beslenme ve içilebilir su hakkının sağlanması çocukların geleceği açısından kritik bir eğitim ve sağlık sorunu haline geldi.
Bunun yanında birçok çocuk yoksulluk sebebiyle yetersiz beslenme ve açlıkla yüz yüze kalmaktadır. Yetersiz beslenme bireyin gereksinim duyduğu besin öğelerinin yeterli miktarda veya dengeli bir şekilde alınamaması sonucu ortaya çıkan bir durumu ifade eder. Ayrıca, temiz ve içilebilir suya erişememe ve açlık, çocukların üzerinde fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak olumsuz etkilere neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığını, algılamalarının azaldığını, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları yaşadıklarını, okul devamsızlık sürelerinin uzadığını ve okul başarılarında azalma olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz ekonomi ve işgücü piyasasındaki daralma, sosyal politikalardaki kısıtlamalar nedeniyle ortaya çıkan gelir dağılımındaki eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik, yüksek enflasyon, gıda kalitesizliği ve güvencesizliği neticesinde birçok aile için sağlıklı ve besin değeri yüksek gıdalara erişim zorlaşmıştır. Yüksek enflasyon sebebiyle son yıllarda her üründe olduğu gibi gıda fiyatları da katlanarak artmıştır.
Sağlıklı beslenme alışkanlığının çocukların sadece büyüme ve gelişiminde değil, okul başarısı üzerinde de son derece etkili olduğu konusunda çok sayıda bilimsel araştırma vardır. Yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat süreleri kısalmakta, algılamaları azalmakta, zaman zaman öğrenme güçlüğü ve davranış bozuklukları gelişebilmekte ve benzeri nedenlerden dolayı okul başarıları düşebilmektedir. Yetersiz beslenme, çocukların sağlıklı gelişimi ve öğrenme kapasiteleri üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Dünya genelinde milyonlarca çocuk, yeterli ve dengeli beslenme imkânlarından mahrum kalmakta, bu durum hem onların bireysel yaşamlarında hem de toplumun genel refahında derin yaralar açmaktadır.
Yeterli beslenmeyen çocuklar, dikkat eksikliği, yorgunluk ve öğrenme güçlükleri gibi problemlerle karşı karşıya kalmaktadır.
Bu nedenle zaman geçirilmeden her öğrenciye bir öğün okul yemeği ve yeterince içilebilir su sağlanmalıdır.
Abdullah DAMAR | 16.09.2024