17 Mayıs 2024 tarihli ve 32549 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2024/7 sayılı "Tasarruf Tedbirleri" konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasına ilişkin tedbirler açıklandı. Ancak, bu tedbirlerin halka ve kamu emekçilerine olumsuz etkileri olacağı ifade ediliyor.
Genelge hükümleri incelendiğinde, tasarrufun yine kamu emekçilerine dayatıldığı ve Anayasa, kanunlar ve toplu sözleşme ile elde edilen kazanımların ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Kamuda lüks ve şatafatın devam ettiği, iktidar yandaşlarına para aktarılmaya devam edildiği iddia edilmiştir. Özellikle 90 ayrı kamu kurumundan maaş alımlarının ve "itibardan tasarruf olmaz" anlayışının artarak devam ettiği belirtiliyor.
Keyfi harcamalar devam ederken, fazla mesai ücretlerinin kısıtlanması, personel servislerinin sonlandırılması ve 657 Sayılı Kanunun 68/B maddesi çerçevesinde yapılacak atamaların sadece yönetici kadroları (şef dahil) ile sınırlı tutulması gibi düzenlemeler, kamu hizmetlerini büyük oranda aksatacak ve hukuksuz olarak nitelendirilmektedir. Kamuya personel alımının emekli sayısı ile sınırlandırılması da kamu hizmetlerini sürdürülemez hale getirecektir.
Özellikle eğitim, sağlık, yargı, ulaşım gibi sektörlerde çalışan kamu emekçilerinin iş yükünü artıracak bu kararların, iş güvenliğini ve iş barışını bozacağı belirtiliyor. Ayrıca, servis araçlarının kaldırılması ile toplu sözleşme ile elde edilen kazanımların ortadan kalkacağı ve ulaşım için ek masrafların kamu emekçilerine yük olacağı vurgulanıyor. Büyükşehirlerdeki trafik yoğunluğunu artıracak bu durum, kamu kurumlarında güvenlik sorunlarına da yol açabilecektir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, söz konusu genelgenin "Personel Giderleri" başlıklı bölümündeki fazla mesai ve nöbet ücreti düzenlemelerinin, 657 sayılı Kanunun 68. maddesi (B) bendine göre yapılacak atamaların yönetici kadrolarıyla sınırlı tutulması kararının ve "Personel Servisi Hizmetine İlişkin Giderler" başlıklı bölümdeki personel servisi hizmetinin sonlandırılması düzenlemelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile Danıştay'a dava açtı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, kamu emekçileri, emekliler ve toplumun emeğiyle geçinen bütün kesimleri için yaşamı daha çekilmez hale getirecek bu genelgeye karşı demokratik yollarla mücadele edileceği kamuoyuna saygıyla duyurulmuştur.