Emine Şenyaşar’ın iki oğlu ve eşi Suruç’ta kolluk kuvvetlerinin gözleri önünde katledildi. Adalet arayan Anne Şenyaşar, “Ailemi öldüren silahlar, biz geride kalanları öldüren ise gelmeyen adalettir” dedi.
Emine Şenyaşar’ın iki oğlu ve eşi 14 Haziran 2018’de Urfa’nın Suruç ilçesinde katledildi. O dönem seçim çalışmaları yapan AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın kardeş, yeğen ve akrabaları tarafından gerçekleştirilen bu saldırının kamera kayıtlarının akıbeti ise bilinmiyor. Ailenin Adalet Nöbeti ise 541’inci günü geride bıraktı.
Emine Şenyaşar Urfa Adliyesi önünde tuttuğu Adalet Nöbeti’ni BirGün’e anlattı.
Zor bir coğrafyada kadın olarak sürdürdüğünüz bu dava için ülkenin tüm annelerine ve kadınlarına ne söylemek istersiniz?
Öncelikle bilinmesini istiyorum ailemi öldüren silahlar, biz geride kalanları öldüren ise gelmeyen adalettir. Buradan ülkenin tüm kadınlarına sesleniyorum: Bugün benim evime düşen ateş yarın sizin kapınızdadır. Bugün çocuklarımızın geleceği ve can güvenliği büyük bir tehdit altındadır. Zulüm gören bir tek biz değiliz ama ben zulüm gören bütün insanların sesi olmak adına Urfa Adliyesi önünde nöbetteyim. Oğlum Fadıl Şenyaşar hasta bir şekilde Elazığ Cezaevinde bir hücrede tutuluyor. Oğlum Fadıl’ı yoğun bakımda tedavisi bitmeden husumetli olduğumuz AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın siyasi gücüyle apar topar cezaevine attılar. Ben bir anneyim, toprağın altındakilerin yasını tutmadan toprağın üstündekileri siyasi güç ile diri diri gömmeye çalışıyorlar. Saray duvarlarının ses geçirmediğini de kalbime çöreklenen bu acıyla beraber bir kez daha anlamış oldum.
İktidar kanadından gayrı resmi yollarla size ulaşıp destek veren kimse oldu mu?
Geçtiğimiz günlerde başka bir şehre ataması yapılan valimiz Abdullah Erin iyiydi. Allah ondan razı olsun. Bize her zaman kapısının açık olduğunu söylüyordu. İki yaralı evladım kurtulduysa onun sayesinde. Suruç Devlet Hastanesi’nde öldürülen aile fertlerimizden sağ kalanları kendisi ambulansa aldırıp kurtardı. Yeni atanan Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan ise bize zulmediyor. Adliye de nöbet tutmamızı istemiyor. Etrafıma kolluk kuvvetlerinden ordu yığıyor. Adliyenin içine girmemize izin vermiyor. Polis amirlerinden bir kadın da bu zulmün içinde. AKP Urfa yönetiminden birçok insan bize yapılan bu zulmü kabul etmediklerini de bildirdiler ama kimse AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ı karşısına almak istemedi.
Muhalefet partilerinden gelen desteği yeterli buluyor musunuz?
Allah onların hepsinden razı olsun. Bize her zaman destek oldular. Başkanlarına kadar ziyaretimize geldiler. Bize yapılan zulme ağladılar. Yabancı basına kadar geldi ve acımızı paylaştı. Fakat iktidar kanadına yakın medya organları ve siyasiler ailemin katledilmesine sessiz kaldılar.
Bir kadın ve anne olarak adalet arayışınız süresince sizi en çok yoran şey ne oldu?
Davamıza inanmayan insanların uzaktan yaptığı olumsuz yorumlar. Bu olay bir siyasi parti, ideoloji, iki aile arasında yaşanmış bir kavga değildi. Edindiğimiz bilgiler ışığında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından bizzat emir almış AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız Suruç ilçesinde koruculuğu tekrar aktif hale getirmek için bu katliamı yapmıştır. Bu olaydan sonra 200’e yakın korucu alımı yapılmıştır. Bunların birçoğu da İbrahim Halil Yıldız’ın akrabalarıdır. Bazıları Mersin’de yaşıyor ama her ay maaş alıyor. Bir kurban arıyorlardı o kurban da benim ailem oldu. Bizi hastanede kolluk kuvvetlerinin gözü önünde birden fazla silahtan çıkmış mermilerle öldürdüler. Yetmedi ölülerimize yangın tüpüyle saldırarak, tanınmayacak hale gelene kadar bir daha öldürdüler. Bütün hastane kayıtları Milletvekili İbrahim Halil Yıldız tarafından silindi ya da kayıtlara el konuldu.
Urfa Adliyesi önünde sevinç çığlıklarıyla ayrılan mahkûmlar oluyor, aileleri tarafından karşılanan tutukluları görünce ne hissediyorsunuz?
Darısı Fadıl’ıma olsun diyorum. Fadıl’ım da böyle dönsün istiyorum. Ölenlerimizin yasını cezaevindeki oğlum hücreden çıkıp güneşi gördüğü zaman tutacağım. Çocukları kurtulan aileler adliye kapısında bana sarılıp ağlıyor, insanlar yanımızdan geçerken ağlamaklı gözlerle bakıyor bize. Husumetlimiz milletvekili olduğu için adalet arayışlarımızın tümü cevapsız ve anlamsız kalıyor. Elindeki bu güç gittiğinde adalet ona da lazım olacak! Evladına sarılan bir anneyi gördüğümde kollarımı açıp hiç dolmayan ve saramadığım bir boşluğa çaresizce sarılıyorum. Oğlum Fadıl’a uygulanan tecrit bitsin artık. Bu hükümette adalet adına bir duygu olduğunu düşünmüyorum.
Yaşanan bu katliamdan sonra hayatınızda ne gibi zorluklar baş gösterdi?
AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız attığımız her adımdan haberdar olmak istiyor. Bir hastamızı ziyarete dahi gitsek polis takibindeyiz. Her gün Suruç ilçesine gidip sabahları tekrar Urfa Adliyesine dönüyorum. Günlük rutinim bu şekilde olmasına rağmen bizi takip ettirip kolluk kuvvetlerini şahsi davasına alet ederek meşgul ediyor. Bana el kaldıran kadın komiseri de gördüm, yerde sürükleyen kadın bir komiseri de… Hayatta ve yanımda kalan oğullarımdan Ferit’i adliye içerisinde herkesin gözü önünde öldüresiye dövdüler. Efganım arşa ulaştı ama hiçbir kolluk kuvveti dönüp de yeter demedi! Takip edilmek, işkence görmek, oğlumun tecrit altında tutulması, Adliye kapısında dayak demek bir kadın için yeterince zor. Ben bunları yaşarken Yıldız ailesinden tutuklu olanları için devlet hastanesinde özel oda tesis edildiğini, orada evlerindeymiş gibi ailesiyle görüştüğünü duyuyorum.
Siyasiler, demokratik kitle örgütleri, bürokratlar, hâkimler, savcılara ne söylemek istersiniz?
Yanımda oturan bu kız (Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Emine Gizem Çetiner) tanıştığımızdan bu yana desteğini esirgemedi. Keşke bu kız da olan cesaretin yarısı iktidar partisinden insanlarda, hâkimler, savcılarda da olsaydı. Ziyaretime gelip gittiği için bile çevresinden olumsuz yorumlar almasına rağmen insani değerlerini kaybetmemek adına burada. Adalet diye bir şeye inancım kalmadı artık. Çok şey söyledim. Ağladım, hırpalandım, yerlerde sürüklendim. Oğlum Fadıl’ın tecriti kalkana, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız yargılanana kadar eylemimi sürdüreceğim. Bize zulmeden ve zulme sessiz kalan herkese sesleniyorum! Hâkimler, savcılar, vali, siyasiler; sizleri de bir ana doğurmadı mı!
***
AİLE HAKKINDA 20 KEZ SORUŞTURMA AÇILDI
Anne Emine Şenyaşar hakkında, nöbetlerinin 529’uncu gününde kullandığı sözlerde “hakaret ettiği” iddiasıyla yeni bir soruşturma açıldı. MA’da yer alan habere göre, soruşturma nedeniyle aile dün sabah saatlerinde avukatlarıyla birlikte Suruç İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek bir kez daha ifade verdi. Emine Şenyaşar hakkında Adalet Nöbeti boyunca sarf ettiği sözler gerekçesiyle açılan soruşturma sayısı, yeni eklenen soruşturma ile 15’e yükseldi. Oğlu Ferit Şenyaşar hakkında ise benzer gerekçeyle yürütülen 5 soruşturma bulunuyor.
BirGün