Bu iki acı gerçeklik Türkiye'yi sarsıyor. Bir avuç tuzu kuru dışında, toplumun bütün kesimleri, yaşadığı sürecin buruk tadını ve geleceğin belirsiz karanlığını anlamaya çalışıyor...
Bu iki acı gerçeklik Türkiye'yi sarsıyor. Bir avuç tuzu kuru dışında, toplumun bütün kesimleri, yaşadığı sürecin buruk tadını ve geleceğin belirsiz karanlığını anlamaya çalışıyor...
Yol göstericiler ya gerçekçi değil ya da sadece kendi çözümünün en iyi çözüm olduğunu dayatıyor...
Orta Doğu ve dünya diken üstünde, askeri anlaşmalardan çekilen, çekilene.
Birleşmiş Milletler’in uyarısına ve kararlarına rağmen İsrail-ABD soykırımı devam ederken biz de, bu durumu protesto edenleri tutuklayan iktidar, dindar ve muhafazakar iktidar.
Ve bu iktidar, aynı zamanda İsrail’le ticaretin hızını hiç kesmeyen iktidar...
İçerde yerel yönetimleri kaybetmenin telaşını yaşayan iktidar, zayıflıyor ve yaşanan ağır sorunların üstesinden gelebileceği güvenini vermiyor, kriz dediğimizde zaten böyle bir şey.
Peki, yerel seçimlerde önemli başarılar kazanan ana muhalefet partisi bizleri bu ağır krizden çıkaracak bir önermede bulunuyor mu? Hayır... En azından şimdilik böyle önermeye şahsen ben rastlamadım.
Erken seçim demek için erken diyorlar...
İşte bu siyasal açmaz ve tabi ki ekonomik kriz, halkımızı ve ülkemizi epeyce hırpalayacak gibi gözüküyor.
Bana göre buradan çıkmanın en sağlıklı ve en zararsız yolu en demokratik yol ve yöntemlerle bütün halkın kendini ifade edebildiği yeni bir seçim ve yepyeni bir demokratik halk iktidarı.
Ancak böyle bir iktidar ülkemize gelecek ekonomik ve askeri saldırıları göğüsleyebilir.
Bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirsek kayıplarımızın o kadar az olacağını düşünüyorum.
Ahmet ATILMIŞ | 08.04.2024