Eğitim Sen Gaziantep Şubesi 12. Olağan Kongresi gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut Başkan Ömer Parlakçı, güven tazeledi.
Ömer Parlakçı, “Geçmişte işlemese dahi açık olan iletişim ve istişare kanallarının tümüyle kapatılmasının yanında örgütlülüğe, sendikalılığa, örgütlü direnişe yönelik baskılar da artıyor. Bütün bunlar önümüzdeki dönem mücadeleyi çok daha kararlılıkla yükseltmenin gereğine, mücadeleyi yükselteceğimize işaret ediyor” dedi.
Kapitalizm dünyayı zehirli bir sarmaşık gibi sarmaladı
“21. yüzyılda emperyalizm ve kapitalizmin küresel ölçüde tüm dünyaya yayılarak yaşamı tüm dünya halkları için cehenneme çevirdiği bir süreçten geçiyoruz” diyen Parlakçı, “Dünyayı zehirli bir sarmaşık gibi sarmalayan kapitalizm; sadece emek sömürüsüne dayanarak işçi ve emekçi sınıfını sömürmüyor aynı zamanda egemen güçlerin yeniden paylaşım savaşlarının sonucunda birçok ülkede halklar açlığa, yoksulluğa ve yıkıma mahkûm edilerek göç etmelerine neden oluyor. Kâr uğruna ahlak, değer ve sınır tanımadan toplumu ve doğayı sömüren sermaye ve kapitalizm, hem toplumun hem doğanın doğal yapısına, özüne, müdahale ederek yapay icatlarla varlığını sürdürüyor” açıklamasını yaptı.
Deprem toplumun her alanını etkilediği gibi eğitim sürecini de derinden etkiledi
Deprem riski bakımından dünyada İlk sıralarda yer alan Türkiye’de, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta yaşanan ve 10 ili etkileyen depremde resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiğini binlercesinin ise yaralı kurtulduğunu kaydeden Parlakçı, “Yaşanan büyük acı ve travmanın etkileri hiç unutulmayacak şekilde toplumsal hafızamıza yerleşti. Deprem toplumun her alanını etkilediği gibi eğitim sürecini de derinden etkiledi. Deprem felaketi ile beraber sadece binalar değil, ekolojik yaşama karşı olan ranta dayalı kent politikaları gibi siyasi iktidar da yerle bir oldu. Yaşanan yıkımın nedeninin doğal afet olmadığı; halkın can ve mal güvenliğini değil, sermayenin çıkarlarını önemseyen merkezi ve yerel yönetim anlayışı olduğu açığa çıktı” ifadelerini kullandı.
AKP-MHP iktidarı kendi siyasal ideolojik anlayışına göre eğitim politikalarını uyguladı
Parlakçı, “AKP-MHP iktidarı eğitimde tekçi anlayışla tüm farklılıkları yok edip, kendi siyasal ideolojik anlayışına göre eğitim politikalarını uyguladı. 22 yıl içerisinde özellikle eğitim alanında büyük ölçüde kendi siyasi ideolojik hedefleri doğrultusunda yaptığı değişiklikler başta öğrencilerimiz, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere toplumun geniş kesimlerini her zamankinden daha fazla etkiledi” şeklinde konuştu.
Öğrenciler, özel okullara yönlendiriliyor
Eğitim politikalarının içerik ve biçim olarak dini kural ve referanslara göre düzenlendiğini, eğitimde yaşanan ticarileşme ve öğrencileri özel okullara yönlendirme uygulamalarının ise temel politika haline getirildiğini sözlerine ekleyen Parlakçı, “Laik bilimsel eğitim anlayışı dışlanarak Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzalanan birçok protokol ile hayata geçirilen dini eğitim merkezli uygulamalar başta öğrenciler olmak üzere eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin artan okul masrafları, beslenme ve okula ulaşım sorunlarını çözmek yerine İmam Hatip okullarına öğrenci kazandırma çabasına girdi. Öte yandan çevreme duyarlıyım değerlerine sahip çıkıyorum projesi (ÇEDES)kapsamında okullarda manevi danışmanlık sıfatıyla İmam ve vaizlerin görevlendirilmesi gibi projeleri uygulamak” ifadelerine yer verdi.
Yaşanan her türlü gecikme, yaşanan hak ihlallerini ağırlaştırıyor
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “OHAL sürecinde kanun hükmünde kararnameler ve sonradan OHAL uygulamalarının devamı niteliğinde olan 35. madde ile hükümet politikalarına muhalif olan sendika üye, aktivist ve yöneticileri hukusuzca kamu görevinden ihraç edildi. Üye ve yöneticilerimizin başvurularının incelenmesinde yaşanan her türlü gecikme, yaşanan hak ihlallerini ağırlaştırıyor. Esasen üye ve yöneticilerimizin ihracına gerekçe yapılan fiiller sendikal hak ve özgürlükler ile ilgili olduğundan karmaşık ve uzun incelemeler gerektiren faaliyetler değil. Aradan geçen 7 yıl boyunca dosyaların sonuca erdirilmemesi ülkede adalet ve hukukun keyfi tutum ile yürütüldüğünü açığa çıkardı.”
gaziantepsabah.com
<span "font-size:12pt"="" style="box-sizing: border-box; margin: 0px; padding: 0px; list-style-type: auto !important;">