Sabah sabah sosyal medyada dolaşırken Karaca Bozgeyik kardeşin "Vicdan Susmaz" başlıklı bir yazısı ilişti gözüme. Birkaç gündür CHP Büyükşehir belediye başkan adayı Muzaffer Ertürk'ün olağanüstü bir hızla etrafında ki destekçi sayısının artması, elbette onu tanıyan hastalarının ve yakınlarının radyolardan, internet haber sitelerinden ve sosyal medyadan duymasıyla, görmesiyle ve okumasıyla açıklanabilir. Ama durum bu kadar basit değil. Her şeyin çok etkisi olmuş olabilir (Muzaffer Ertürk’ün bir tek billboard afişi yok) ama vicdanların konuşmaya başlaması diye bir şeyler oluyor sanki. Bir aday aslında buna diğer CHP adaylarını da katmak gerek toplumun her tarafından, alışılmışın dışında, olağanüstü ilgi görüyorsa vicdanların konuşması tespiti, amiyane tabirle cuk oturmuş derler.

Yoksa CHP’nin Gaziantep'te bu kadar ilgi göreceğine ne genel merkez ne il ve ilçe teşkilatları inanmıyordu. Adaylara bile maalesef tereddüt yaşattılar.

Şimdi gördüğümüz manzara billboardlarda yer alamayan Muzaffer Ertürk için halk, adeta kendiliğinden evlerine ve araçlarına Muzaffer Ertürk'ün afişlerini asma kampanyası başlatmış. Toplantıları umulandan çok kalabalık ve çok heyecanlı. Hulâsa dün dudak bükülen muhalefet adayları bugün beklenenin ötesinde ilgi görüyorsa demek ki vicdanlar konuşuyor. Bu AKP’nin yereldeki ve geneldeki politikalarına bir tepkinin, umutsuzluğun bir yansıması olduğu kadar, onun inanç  istismarı yaparak iktidarda kaldığı kanaati de etkili  olmaktadır gibi bir gözlemim var. Çünkü Yeniden Refah’ı daha samimi ve daha dindar bulanlar, AKP’ den kopuyor. CHP’ yi en çok eleştirenlerden biri olduğumu herkes bilir. CHP eleştirilerim daha çok Atatürk'ten uzaklaşarak Emperyalizme ve batılı merkezlere yaklaşıyor olmasına dayanır. Bu eleştirim hala saklıdır ama halk sandıkta birleşecek gibi gözüküyor. Bu her geçen gün daha da netleşecek.

Nedenleriyle ilgili kitap yazacak kadar çok şey söyleyebilirim ama bu günlük bu kadar.

Ahmet ATILMIŞ | 11.03.2024