Okullarda çocukların aç karnına ders dinlediklerini sözlerine ekleyen Arpat, “Musluklardan su içerken, okul kantinlerinde bir tost, bir ayran 50 lira olmuşken, okul yemeği kaldırılarak; emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda kalan emeklilere ikramiye verilmeyerek tasarruf edilmeye çalışılıyor. Yanlış ekonomi politikalarının sonucu olan enflasyonu düşürmek için “Programımıza destek verin” diyerek yine vatandaştan fedakarlık bekleniliyor. Tüm kamu emekçileri gibi; eğitim emekçileri geçinemiyor, haklarına kavuşamıyor, ailesinin ihtiyaçlarını gideremiyor, her ay borç batağına biraz daha batıyor, yanlış politikalar nedeniyle toplumda hak ettiği saygıyı göremiyor” açıklamasını yaptı.

Artık insanlar günlük ihtiyaçlarını borçla karşılıyor

Artık insanlar günlük ihtiyaçlarını bile borçla karşıladığını ifade eden Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat, “Bıçak kemiğe dayanmakla kalmadı artık kesmeye başladı. İktidarın öncelikleri ile ülkenin ve yurttaşların ihtiyaçları arasındaki makas her geçen gün açılmakta, göz göre göre ekonomik buhrana sürüklenen ülkemiz, emekçiler için bir hayatta kalma yarışmasının platformuna dönüştürüldü” tespitini yaptı.

İnsanlık onuruna yaraşır koşullarda çalışma hakkımız gasp edildi

Arpat, “TÜİK’in paralel evrendeki Türkiye’ye bakarak belirlediği enflasyon oranları, göstermelik görüşme masası, kapalı kapılar ardında toplantılar, sarı sendikaların mikrofonlar önünde dostlar muhalefette görsün tadında göstermelik itirazları, yapısı nedeniyle zaten adil olması beklenemeyecek olan Kamu Hakem Heyeti’nin devreye girmesi derken müzakere değil, müsamere yapılmıştır ve perde, kamu emekçisine sefalet kararıyla kapandı. Sadece insanlık onuruna yakışır bir ücret değil, insanlık onuruna yaraşır koşullarda çalışma hakkımız da gasp edildi” dedi.

Eğitim emekçileri borç içinde, borçla borç çeviremez halde

Yeni başlayan bir öğretmen 22 bin 820 TL maaş aldığını hatırlatan Arpat, “Bu ne demek, matematik bilmeyenlere, göz göre göre öğretmenin rahatı yerindeymiş gibi bir algı yaratanlara anlatalım: Öğrenci yetiştirip ülkenin geleceğine katkı sunsanız da devlete fedakarca hizmet etseniz de eğer kiralık bir evde oturuyorsanız 4 kişilik ailenizi açlık sınırının da altında bir ücretle geçindirmek zorundasınız. Bu ne demek, işe yeni başlayan bir öğretmenin nefes alması mümkün değil demek. Öğretmene lütufmuş gibi sunulan bu ücret zammı soğanın, tuvalet kağıdının, sıvı yağın aldığı zammın 3’te 1’i bile etmiyor demek.

Eğitim emekçileri borç içinde, borçla borç çeviremez halde. Nefes alamaz, yaşayamaz, yaşatamaz halde” şeklinde konuştu.

Geçinebilmeye, barınabilmeye, nefes almaya ihtiyacımız var

Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Arpat, konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı: “Kasım ayında eylemlerimizle hız verdik. İlk 3 gün işyerlerimize kokartlarla giderek halimizi de taleplerimizi de görünür kıldık. Artık bölge eylemleri yaparak yurdun dört bir yanında eğitim emekçilerine, demokratik kitle örgütlerine ve duyarlı yurttaşlara sesleniyoruz. Bu eylemlilik sürecimizin en önemli 2 durağı ise 24 ve 25 Kasım olacak. Bizim sahte övgülere değil hak ettiğimiz değeri görmeye, geçinebilmeye, barınabilmeye, nefes almaya ihtiyacımız var. 24 Kasım’da, yani bizim günümüzde, yurdun dört bir yanında bunu haykıracağız. 25 Kasım Cumartesi günü ise eylemliğimizin en önemli günü, eğitime ve eğitimciye yapılan hakaretlerin cevabı olacak.”

gaziantepsabah.com