Dünyadaki üniversite öğrencilerinin, Gazze'deki katliamı protesto için harekete geçmesi, biraz geç kalmış olmasına rağmen, tamda olması gerektiği gibi degil mi?

Bu denli haksızlığa bilim yuvaları göz yumarsa kim göz açabilir ki?

Özellikle kadın profesörler "Artık daha fazla seyirci kalamam" derken tamda söylemesi gerekeni söylemiyor mu?

Bilim,  haksızlığı herkesten önce görmek, haksızlığa herkesten önce tavır geliştirmek zorundadır. Haksızlığa gözünü kapatan bilim ve bilim adamı olamaz.

Ortadoğu'nun ve ülkemizin aydınları ve sanatçıları ne durumda ?

Peki demokratik kitle örgütleri,  sendikalar, dernekler, odalar ne durumdalar?

Dünyada ve ülkemizde uzunca zamandır süregelen pasif, konformist, korkak, sindirilmiş kitleler, Avrupa'dan ve ABD' den başlayarak bir uyanış, bir kendine geliş süreci mi yaşıyor diyeceğim ama yinede cümlemi temkinli kurmak istiyorum çünkü: İçinde sağlam, bilimsel fikirler olmayan hareketler, uzun soluklu olmazlar diye düşünüyorum. Yeni bir 68 dalgası da olabilir. Bu dalgalanmanın içinden sağlam, bilimsel fikirler çıkabilir.

Gazze'deki ve tüm dünyadaki acımasız, zalim, faşist, insanlık dışı uygulamaları sadece bu toplumsal karşı koyuşlar durdurabilir. Gençlerden umutluyum.

Ahmet ATILMIŞ | 29 Nisan 2024