Balıkesir'in Sındırgı ilçasında önceki akşam meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin deprem riski altındaki coğrafyasında alınması gereken tedbirleri bir kez daha gündeme getirdi. Çevre illerde de hissedilen depremin ardından uzmanlar, acil önlem çağrılarını yineledi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, deprem sonrası yaptığı açıklamada, bilimsel veriler ve mesleki gereklilikler ışığında hareket edilmesinin artık bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Güçyetmez, "Ülke olarak samimi ve kararlı olmalıyız. Yaptığımız tüm uyarılar ve gösterdiğimiz çabalar, sadece mesleki değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı.
Güvenli Yapı Stoku Öncelik Olmalı
Depreme hazırlığın temelini güvenli yapı stokunun oluşturduğunu belirten Güçyetmez, şu adımların acilen atılması gerektiğinin altını çizdi:
-
Mevcut Bina Envanteri: Ülke genelindeki mevcut yapı stokunun detaylı bir envanteri çıkarılmalı.
-
Riskli Bina Tespiti: Mevcut durum tespit edilerek, güçlendirme veya yenileme gerektiren binalar belirlenmeli.
-
Eylem Planı: Bu veriler ışığında, yapı stokunu depreme dirençli hale getirecek kapsamlı ve planlı bir eylem başlatılmalı.
Altyapı ve Hazırlık Sistemleri Hayati Önem Taşıyor
Güçyetmez, güvenli yapıların yanı sıra, afet anı ve sonrasına yönelik hazırlıkların da hayati olduğunu vurguladı. Bu kapsamda;
-
Deprem toplanma alanlarının belirlenmesi ve bu alanların amacı dışında kullanılmasının önlenmesi,
-
İklim değişikliği de dikkate alınarak geleceğe yönelik senaryolar üzerinden hazırlık yapılması,
-
Afet anında iletişimin kesintisiz sağlanabilmesi için gerekli altyapı yatırımlarının tamamlanması gerektiğini aktardı.
Mevzuat Eksiklikleri Giderilmeli
Yapı üretim sürecinin sağlıklı işleyebilmesi için mevzuat alt yapısının kritik olduğunu ifade eden Güçyetmez, "Unutulan, görmezden gelinen veya bilime rağmen kabul edilmeyen tüm konular ivedilikle ele alınmalı. Mevcut kanun ve yönetmeliklerdeki eksiklikler giderilmeli, süreci güvence altına alacak yeni düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmeli" çağrısında bulundu.
Kapsamlı Yerleşim Politikaları Geliştirilmeli
Uzun vadeli çözüm için ise Güçyetmez, "Ülkemizin afet risklerini azaltmaya odaklı bir yerleşim ve fiziki planlama politikası hazırlanmalı. Afet etkilerine dayanıklı yapım sistemlerinin stratejisi geliştirilmeli ve tüm mevzuat bu hedef doğrultusunda etkin bir şekilde uygulanmalı. Bu, ancak bizi sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına kavuşturacak yoldur" açıklamasını yaptı.
Afet, Doğanın Kendisi Değil, Sonuçlarıdır
Açıklamasının sonunda Sındırgı depreminden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Güçyetmez, önemli bir mesaj verdi: "Afet, bir doğa olayının kendisi değil, doğurmuş olduğu sonuçlardır. Doğa kendi kurallarına göre işlemeye devam edecek. Asıl önemli olan, bu doğa olaylarını afete dönüştürmeyecek yapılar inşa etmek ve sağlıklı bir çevre yaratmaktır."








