KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Gaziantep Vergi Dairesi önünde yaptıkları basın açıklaması ile insanca yaşayacak bir ücret istediklerini yüksek sesle haykırdı.
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “Fakirin, fukaranın ekmeği kuru soğanın fiyatı bile bir yılda beş kattan fazla arttı. Bir kilogram kuru soğan marketlerde 30 TL, pazarlarda 25 TL. Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi olarak bugün maaşlarımızı alacağız. Önümüzdeki hafta bayram. Ama sevinemiyoruz. Çünkü bu hayat pahalılığında borçla harçla ayın sonunu getiremiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bırakalım kırmızı eti beyaz eti bile unuttuk
Kamu emekçilerinin, emeklilerin, işçilerin ve milyonların temel gündeminin geçim olduğuna dikkat çeken Parlakçı, “OECD ülkeleri başta olmak üzere dünyada gıda fiyatları düşüyor. Ama ülkemizde son bir yılda gıda ürünlerinin fiyatları ortalama iki kat arttı. Zaten yüksek olan kiralar 6 Şubat depremleri sonrasında TÜİK rakamlarını üçe katladı. Son bir yılda süt yüzde 240, peynir yüzde 250, salça yüzde 280, baharat yüzde 300, meyveler ortalama yüzde 200, bakliyat ürünleri ortalama yüzde 150 zamlandı. Bırakalım kırmızı eti beyaz eti bile unuttuk. Tedavüldeki en değerli banknotunuz 200 TL ile alabildiğimiz kıyma 650 grama indi. Hız kesmeden devam eden zam sağanağında marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik” dedi.
Türkiye, sefalet endeksinde dünya liderliği
Parlakçı, “Biz bu ülkenin alın teri ile yaşam mücadelesi veren kamu emekçileriyiz, emeklileriz. Bu ülkenin çalışanları, değerlerini üretenleriz. Seçim arifesinde birileri fahiş et fiyatlarına çözüm olarak damak tadımızı değiştirmemizi öneriyor. Biz neyi değiştirmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz. Ülkenin üstüne çöken bu sefalet ve yoksulluk tablosunu değiştirmek bizim elimizde. 21 yıldır kaşıkla verdiğini her seferinde kepçe ile geri alanlarla geldiğimiz yer sefalet endeksinde dünya liderliği” diye konuştu.
Mevcut eşitsizlikleri artıran, yarım yamalak düzenlemelerden bıktık
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşının eş, çocuk, kira ve ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını isteyen Parlakçı, “Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, bunun için gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz. Mevcut eşitsizlikleri artıran, yarım yamalak düzenlemelerden bıktık” açıklamasını yaptı.
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek istiyoruz
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: “Tüm kamu çalışanlarını kapsayan adil bir ek gösterge ve kamusal emeklilik sistemi istiyoruz. Önümüz bayram ama 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi hala bayram ikramiyesinden mahrum bırakılıyor. Bayram ikramiyesinin tüm çalışanları ve emeklileri kapsamasını ve net asgari ücret düzeyine çıkarılmasını ve kamuda sözleşmeli, taşeron, vekil, geçici, İHS’li gibi adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm çalışanların güvenceli, kadrolu istihdam edilmesini kısacası biz artık sefaleti paylaşmak değil, insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek istiyoruz.”