Karne Notları ve Sınıf Geçme Sistemimiz
Haber Kategorisi: Reklam

Karne Notları ve Sınıf Geçme Sistemimiz

2022-2023 Eğitim Öğretim Yılının ilk dönemi 20 Ocak 2023 tarihinde sona erdi. Bu dönem de dâhil olmak üzere, son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri de karne notlarının aşırı şişirilerek, öğrenci ve velilerde geçici bir memnuniyet hissi yaratılmasıdır.

 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılının ilk dönemi 20 Ocak 2023 tarihinde sona erdi. Bu dönem

 de dâhil olmak üzere, son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri de karne notlarının aşırı

 şişirilerek, öğrenci ve velilerde geçici bir memnuniyet hissi yaratılmasıdır. Bu memnuniyet

 hissi, kademeler arası geçiş sınavlarında gerçek puanlarla yüz yüze gelinince en basit tabiriyle

 hayal kırıklığına yol açmaktadır.

 Karne notlarının şişirilmesi konusunun iki boyutu var. İlki, sınıf geçme sistemini ilgilendiren

 boyutu, İkincisi ise öğretmen özerkliğini ilgilendiren boyutudur. Bu iki boyut birbiriyle iç içe

 geçmiştir.

 Öncelikle sınıf geçme sistemi bağlamında ilkokul, ortaokul ve liselerdeki öğrenci başarısının

 değerlendirilmesi konusuna bakacak olursak;

 İlkokul ve ortaokullarda, öğrenci başarısının değerlendirilmesi, MEB Okul Öncesi Eğitim ve

 İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 20-31.maddelerine; liselerde ise MEB Ortaöğretim

 Kurumları Yönetmeliğinin 43-50.maddelerine göre yapılmaktadır.

 Yönetmeliğin 31.maddesine göre ilkokullarda öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılmaması esastır.

 Ancak; istenilen yeterlik düzeyine ulaşamamış ilkokul öğrencilerine, velinin yazılı talebi

 üzerine, ilkokul öğrenimi süresinde bir defaya mahsus olmak üzere sınıf tekrarı yaptırılabilir.

 Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında; öğrenci kendi yaş grubu içinde yetiştirilir ve bir

 bütün olarak değerlendirilir. Bu eğitim kademesi, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına

 bakılarak elenecekleri bir dönem değil, öğretim programlarında öngörülen derslerin ve sosyal

 etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem

 olarak değerlendirilir.

 Ortaöğretim okullarında; ilgili yönetmeliğin 57.maddesine göre; ders yılı sonunda her bir

 dersten iki dönem puanı bulunmak kaydıyla;

 a) Tüm derslerden başarılı olan,

 b) Başarısız dersi/dersleri olanlardan, yılsonu başarı puanı en az 50 olan öğrenciler doğrudan

 sınıf geçer. Birinci fıkradaki şartları taşımakla birlikte yılsonu başarı puanıyla başarılı

 sayılamayacak derslerden başarısız olan öğrenciler, o dersten/derslerden sorumlu geçer.

 Görüldüğü gibi mevzuatta ilkokul, ortaokul ve liselerde sınıf tekrarının yaptırılmaması asıldır.

 Bu noktada sınıf tekrarı konusunun ülkedeki eğitim planlamasını ilgilendiren teorik boyutuna

 da bakmak gerekiyor.

 Ekonomide verimlilik ne kadar önemliyse, eğitimde de verimlilik o derece önemlidir. Bir

 ülkede eğitim sisteminin verimliliğiyle ilgili olarak maliyette büyük artışlara yol açmadan

 hizmet sunulan öğrenci sayısı ve öğrenme düzeyinin nasıl arttırılabileceği, öğrencilerin daha

 az öğrenmelerine yol açmadan eğitimin maliyetinin nasıl düşürülebileceği

 değerlendirilmelidir.

 Karakütük’e göre (2012); eğitim hizmetlerinin belli bir satış fiyatı yoktur. Çünkü eğitimde

 öğretilen bilgi genel olarak öğrenilen bilgiye eşit değildir. Eğitimde verimlilik kavramı iç ve

 dış, nitel ve nicel verimlilik olarak ele alınabilir. Bir eğitim sistemine giren öğrenci sayısı ile

 öğrenim süreci sonunda mezun olan öğrenci sayısı arasındaki ilişki nicel iç verimlilik

 ilişkisidir. Karakütük (2012); bu noktada öğrenci akış modellerinin bu konuda önemli tespitler

 yapılmasını sağladığını ifade etmiştir. Öğrenci akış modeli şu şekildedir;

 Aynı yıl okulun birinci sınıfına kayıt olan öğrencilerin mezun oluncaya kadar sistem içinde

 akışını gösterir. Modelde, bir sınıftaki öğrencilerin sistem içinde dört tür akışı söz konusudur.

 -Bir bölümü bir üst sınıfa geçer.

 -Bir bölümü sınıfta kalır.

 -Okuldan ayrılanlar olur.

 -Bir okuldan başka bir okula geçiş olur. Öğrenci sistem içindedir.

 Öğrenci akış modeline göre, bir liseye o yıl içinde kayıt yaptıran öğrencilerin dört yıl sonunda

 sınıf tekrarı yapmadan, okulu terk etmeden o liseden mezun olması durumunda, nicel iç

 verimlilik istenilen düzeydedir. Aynı şekilde öğrencilere harcanan maliyet konusunda da

 istenilen bir durum söz konusudur. Sınıf tekrarı ve okul terkleri hem velilere hem de kamuya

 ek maliyetler yüklemektedir.

 Sınıf tekrarı esasen eğitimin zorunlu olması mantığına da ters bir uygulamadır. Hele

 ortaöğretim okullarında öğrencileri sürekli değişen ve niteliksizleşen kaotik bir eğitim

 sistemin içinde tutmak bile beceri gerektirirken, onları sınıf tekrarına veya açık öğretim

 liselerine yönlendirmek eğitim hayatlarına son vermek anlamına gelecektir.

 Bu noktada, eğitimin niteliği konusunda kayıtsız olduğumuz ve ihmal ettiğimiz anlamı

 çıkmasın. Tabi ki eğitim sisteminin niteliği konusu en önemli sorunumuzdur. Ancak

 öğrenciye sınıf tekrarı yaptırarak, onun nitelikli hale getirileceği konusunda ikna edici

 çalışmalar da mevcut değildir.

 Karne notlarının şişirilmesinin ikinci boyutu ise zaten içi boşaltılan öğretmen özerkliği

 konusunu ilgilendiren boyutudur. Öğretmen özerkliği; öğretmenlerin mesleki faaliyetlerini

 yaparken müfredat hazırlama sürecinden başlayarak planlama, uygulama ve bunlarla ilgili

 kararları almada sahip olduğu yetki ve özgürlük alanı olarak tanımlanabilir. Bugün

 öğretmenler, müfredatın hazırlanmasından sınıf yönetimine, kullanılacak ders materyallerinin

 seçiminden okul yönetimine katılmaya kadar birçok alanda yetki ve özgürlüğe sahip

 değildirler. Karne notlarının düzenlenmesi ve sınıf geçme sistemlerine müdahalelerle de bu

 alanda da varolan yetkileri sınırlanmış durumdadır.

 Birbiriyle içi içe geçmiş durumda olan sınıf geçme sistemi ve karne notları konusundaki

 öğretmen özerkliğinin sınırlandırılması konusu aklıselim bir şekilde tartışılmalı, ne eğitimin

 niteliksizleşmesi sonucunu doğuracak hormonlu notlar, ne de öğrenci akış sistemini kesintiye

 uğratacak bir sınıf geçme sisteminin olmayacağı bir öğrenci başarısını değerlendirme süreci

 hayata geçirilmelidir.

  

Kaynaklar

 MEB Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği.

 MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği.

 Kapsamlı Eğitim Analizi El Kitabı. UNICEF 1998.

 Karakütük, Kasım. (2012). Eğitim Planlaması. Ankara.

  

 

Abdullah DAMAR | 24.01.2023