Gaziantep’in de yakından takip ettiği bir gelişme olarak, İmralı Adası’nda bulunan Abdullah Öcalan’ın DEM Parti heyetiyle gerçekleştirdiği üçüncü görüşmenin ardından beklenen açıklama geldi.
Öcalan’ın mesajı, İstanbul Taksim’deki bir otelde kamuoyuyla paylaşıldı. Ahmet Türk tarafından Kürtçe, Pervin Buldan tarafından ise Türkçe okunan çağrı metninde, Öcalan terör örgütü PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısında bulundu. Açıklama sırasında Öcalan’ın fotoğrafı yansıtıldığında, salonda zılgıtlar yükseldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de TBMM’de yaptığı çağrıyla başlayan süreç, bugün önemli bir aşamaya ulaştı. DEM Parti’nin 7 kişilik heyeti, sabah saatlerinde İmralı’da Öcalan ile görüştü ve ardından çağrı metnini duyurdu. Öcalan, “Bu olumlu iklimde silah bırakma çağrısı yapıyor ve bu sorumluluğu üstleniyorum” diyerek, PKK’nın silahlı mücadelesini sonlandırmasını istedi.
Çağrı Metninin Öne Çıkanları
Öcalan’ın mesajında şu ifadeler dikkat çekti:
- PKK’nın 20. yüzyılın şiddet dolu ortamında, reel-sosyalizmin etkisiyle ve Kürt kimliğinin inkarı gibi koşullarda doğduğunu belirten Öcalan, 1990’larda reel-sosyalizmin çöküşü ve Türkiye’de ifade özgürlüğündeki gelişmelerin, örgütün varlık gerekçesini zayıflattığını savundu. “PKK ömrünü tamamlamış, feshi zorunlu hale gelmiştir” dedi.
- Türkler ve Kürtler arasındaki bin yılı aşkın ittifakın, son 200 yılda kapitalist modernite tarafından zedelendiğini ifade eden Öcalan, Cumhuriyetin tek tipçi yaklaşımlarının bu süreci hızlandırdığını belirtti. Kırılgan hale gelen bu ilişkiyi, kardeşlik ruhuyla yeniden inşa etmenin önemine vurgu yaptı.
- Demokratik toplumun bir zorunluluk olduğunu dile getiren Öcalan, PKK’nın taban bulmasının nedenini demokratik siyaset yollarının kapalı olmasına bağladı. Ayrı ulus-devlet ya da federasyon gibi çözümlerin tarihsel gerçeklere uymadığını, kimliklerin özgürce ifade edilebileceği bir demokratik sistemin gerektiğini söyledi.
- Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ancak demokrasiyle anlam kazanabileceğini kaydeden Öcalan, barış ve demokratik toplum için uzlaşmanın temel yöntem olduğunu ifade etti.
- Son olarak, Bahçeli’nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı ile diğer siyasi partilerin olumlu yaklaşımlarının yarattığı ortamda, “Tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmelidir” çağrısını yaptı ve bu sürecin demokratik bir kongreyle gerçekleştirilmesini önerdi.
Heyetten Teşekkür ve Umut Mesajı
Açıklamada söz alan Sırrı Süreyya Önder, barış sürecine katkı sunanlara teşekkür etti. “Sayın Erdoğan’a, Sayın Bahçeli’ye ve Sayın Özgür Özel’e minnettarız” diyen Önder, aydınlar, sanatçılar ve barış akademisyenlerinin çabalarını da övdü. “Kış bitiyor, bahar geliyor. Bu ülkeyi bir gülistana çevirene kadar umudu yeşerteceğiz” sözleriyle umut dolu bir mesaj verdi. Önder, Diyarbakır ve Van’da yüz binlerin, cezaevlerinde ise mahkumların bu anı takip ettiğini belirterek, herkese selam gönderdi.
Heyetin Bileşimi
Üçüncü görüşmeye katılan 7 kişilik heyet, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tülay Hatimoğulları, Ahmet Türk, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol’dan oluştu.
Bu gelişme, Türkiye’de yıllardır süren çatışma ortamının sona ermesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Öcalan’ın çağrısının PKK üzerindeki etkisi ve sürecin nasıl ilerleyeceği ise önümüzdeki dönemde netleşecek.