Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, uzun süredir ülke gündemini meşgul eden ve tepkilere neden olan fiyatlandırma politikasını eleştirdi.
Yıldırım, enflasyonun tüm olumsuzlukların ana kaynağı olduğunu ve fiyat algısının bozulduğunu belirterek, "Bedeli sadece vatandaş, sadece iş dünyası ödememeli, kamu da tasarruf yapmalı" çağrısı yaptı.
Enflasyonist ortamın suiistimallere yol açtığını vurgulayan Yıldırım, "Enflasyonun çok yüksek seyrettiği dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden işletmeler oluyor. Fiyat algısının bozulmasıyla birlikte de bu tarz işletmeler fahiş fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. Diğer taraftan da acı bir gerçek var ortada. Tüketici olarak bizlere çok yüksek gelen fiyatların maliyet hesabı… İşletme giderlerini, ham madde maliyetlerini hesapladığınızda işletmelerimizin ayakta kalabilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi gerçekten de çok zor. Bugün bir restoranda içtiğiniz çorbanın maliyeti yarın değişebiliyor" şeklinde konuştu.
Fahiş fiyatların net bir şekilde tanımlanması gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, maliyet artışlarının fiyatlara yansıtılamadığı durumların işletmeleri zor durumda bıraktığını belirtti. Yıldırım, "Fiyata yansıtmayınca işletme zor durumda kalıyor, yansıtınca vatandaş olarak bizler zor durumda kalıyoruz. Bu tabloda fahiş fiyat tanımının net bir şekilde yapılması, suiistimallerin tespit edilip devletimizin bu konuyu takip etmesi ve çözüm üretmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Ticaret Odası'nın nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yıldırım, Türkiye'nin jeopolitik risklere karşı konumunu gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, "Siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım küresel ekonomiyi direkt etkiliyor. Ticaretin yönünü belirliyor, maliyetleri ve tedarik zincirini etkiliyor. Olayların bizim dışımızda cereyan ediyor olması da önemli değil. Sonuçta hepimiz birbirine bağlı bir sistemin parçasıyız. İran ve İsrail arasındaki gerginliğin ekonomi üzerindeki etkilerini düşünün… Tüm dünya savaşın bölgeselleşme ve şiddetlenme endişesinde. Bölgedeki jeopolitik riskler ve belirsizliğin artışı risk primimizi ve dolayısıyla borçlanma maliyetlerimizi artıracaktır" şeklinde konuştu.
Yıldırım, enflasyonla mücadele sürecinde öngörülebilirliğin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerektiğini belirtirken, "Bunu yaparken de para ve maliye politikası birbirini tamamlamalı. Enflasyonla mücadelenin maliyeti şüphesiz çok ağır ama bedelin adil dağılımı çok önemli… Bu bedeli sadece vatandaş, sadece iş dünyası ödememeli kamu da tasarruf yapmalı" şeklinde konuştu.