Yayınlanan basın bülteninde, yükseköğretim sisteminin tarihinin en ağır kuşatması altında olduğu vurgulanarak, “Bu karanlığa teslim olmayacağız” denildi.

"Üniversiteler Rant Kurumlarına Dönüştürüldü"

Eğitim-İş’in açıklamasında üniversitelerin bilim üretme görevinden uzaklaştırılarak ticari işletmelere dönüştüğü belirtilerek, akademik liyakatin yerini siyasi sadakatin aldığı ifade edildi. Açıklamada, “Üniversiteler apartman dairelerine sıkıştırılmış, akademik kadrolar siyasi yakınlığa göre belirlenir hale gelmiştir. Gençler nitelikli eğitimden, akademisyenler ise özgür bilim üretme ortamından mahrum bırakılmaktadır” denildi.

Akademik Özgürlükte Avrupa Sonunculuğu

Basın açıklamasında, Avrupa Üniversiteler Birliği’nin 2024 raporuna da atıf yapıldı. Türkiye'nin akademik özerklik açısından 35 ülke arasında son sırada yer aldığı hatırlatılarak, “Bu tablo, üniversitelerin nasıl tek adam rejiminin tahakkümüne sokulduğunun açık göstergesidir” ifadelerine yer verildi.

“Rektörlükler Siyasi Atama Aracı Haline Geldi”

Cumhurbaşkanı tarafından yapılan rektör atamaları da eleştirilerek, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının hiçe sayıldığı ve üniversite özerkliğinin fiilen ortadan kaldırıldığı belirtildi. “Rektörlükler, bilimsel başarıya göre değil, siyasi bağlılık esas alınarak dağıtılmakta. Araştırma görevlisi sayısı azalırken, kişiye özel kadrolar yandaşlara açılmaktadır” denildi.

Bütçe Eleştirisi: “İtaate Yatırım, Bilime Değil”

2025 yılı için devlet üniverselerine ayrılan 487 milyar TL’lik bütçenin yetersiz olduğu, aynı yıl Diyanet İşleri Başkanlığı'na 130 milyar TL ayrıldığının altı çizildi. Açıklamada, “Üniversiteler laboratuvar, kütüphane ve teknik altyapıdan yoksun bırakılmış, bilimsel kongre katılımı bütçe yokluğundan engellenmiştir. Ülke, bilime değil itaate yatırım yapmaktadır” denildi.

Üniversitelerde Nitelik Düşüyor

Üniversitelerin dünya sıralamalarındaki gerilemesi de dikkat çekilen konular arasındaydı. 2016’da URAP sıralamasında ilk 1000’de yer alan Türk üniversitesi sayısı 18 iken, bu sayının 2023’te 9’a düştüğü vurgulandı. Açıklamada, bu düşüşün devam etmesi halinde yurt dışı denkliklerin riske gireceği uyarısı yapıldı.

Öğrencilere ve İdari Personele Baskılar Artıyor

Öğrencilerin demokratik hak arayışlarının cezalandırıldığını belirten Eğitim-İş, öğrenci protestolarına yönelik disiplin cezaları, yurtlardan atılmalar ve tutuklamalara tepki gösterdi. Ayrıca idari personelin özlük haklarının iyileştirilmediği, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının düzensiz yapıldığı, döner sermaye gelirlerinin adil dağıtılmadığı belirtildi.

“YÖK Kaldırılmalı, Üniversiteler Yeniden Yapılandırılmalı”

Eğitim-İş, üniversitelerin yeniden yapılandırılması için şu çağrılarda bulundu:

• 12 Eylül’ün ürünü YÖK kaldırılmalı.

• Rektörler, üniversite bileşenleri tarafından seçilmeli.

• Akademik özerklik ve özgürlük korunmalı.

• Yükseköğretime yeterli bütçe ayrılmalı.

• Bilimsel çalışma ve eğitim, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda planlanmalı.

• Akademik ve idari personelin çalışma koşulları iyileştirilmeli, liyakat esas alınmalı.

“Hukuksuzluklara Karşı Mücadelemiz Sürecek”

Eğitim-İş, üniversitelerdeki özerklik mücadelesine desteklerinin süreceğini vurgulayarak, “Hukuksuzca yapılan tüm işlemleri yargıya taşıyacağız. Üniversitelerimizi kurtarmak için mücadeleye devam edeceğiz” mesajını verdi.