Eğitim Emekçileri: 'Vergide Adalet, İnsanca Emeklilik İstiyoruz'
Haber Kategorisi: Eğitim

Eğitim Emekçileri: 'Vergide Adalet, İnsanca Emeklilik İstiyoruz'

Eğitim Sen Gaziantep Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen basın açıklamasında, gelir tarifelerinde yaşanan adaletsizliğin emekçilerin ekonomik açıdan kötüleştirildiğini vurguladı.

Şube Başkanı Ömer Parlakçı, kamu hizmetlerinin kapsamının daraltılması, hizmet içeriğinin azaltılması, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının, eğitim ve bilim emekçilerinin hem çalışma kısıtlamalarının hem de alım güçlerinin ciddi şekilde kesintiye uğradığını belirtti. Parlakçı, Türkiye'nin geçim yoksullarının geniş toplumsal kesimlerini talep etmek zor bir dönemdeki krizleri ifade etti.

Yeni Bir Mücadele Kampanyası Başlıyor

Parlakçı, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi temel kamu hizmetlerinin son yıllarda hızla ticarileştiğini, özellikle eğitim sektöründe güvencesiz ve esnek çalışma modellerinin yaygınlaştığını dile getirdi. Eğitim Sen olarak, emekçilerin haklarını, insanca yaşam belgesi ve güvenceli istihdamı savunmak amacıyla yeni bir kampanya başlattıklarını duyurdu. “Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için Eğitim Sen'de buluşalım” sloganıyla yola çıkan bu kampanya ile eğitim ve bilim emekçilerinin geniş kesimlerine ulaşmayı ve ortak bir mücadele zemini oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

“Eşit İşe Eşit Ücret” Talebi

Gelir vergisi dilimlerinden kayıpların emekçilerin maaşlarını yılın ilk yarısından itibaren erittiğini söyleyen Parlakçı, vergide adalet olduğunu vurguladı. Eğitim ve bilim emekçileri arasında aynı işi yapanlar arasında farklı maaş uygulamalarının özgürlük ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. Özellikle Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun ardından eğitimde ortaya çıkan maaş eşitsizliklerinin giderilmesi gerektiğini savundu ve “Eşit işe eşit ücret politikasına aykırı tüm uygulamalar sona ermeli” dedi.

Emeklilikte Yoksulluğa Karşı Çağrı

Parlakçı, maaşların büyük ölçüde ek ödemelerden tükendiğinin taban aylarının düşük olduğunu, bu durumun da emekli maaşlarını olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Ek ödemelerin tabana aylığa yansıtılmasının savunulması savunan Parlakçı, 2008'de kraliçeye giren 5510 sayılı yasanın emekli aylarının düşürülmesine yol açtığını hatırlattı. “Emekli olduğumuzda yoksulluk ve yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz. İnsanca bir ayrılık istiyoruz” diyerek, sürekli maaşları talep ediliyordu.