Gaziantep’in de içerisinde bulunduğu deprem bölgelerinde uyuz vakalarında yaşanan artış endişeye yol açıyor.
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi K. Doğan Eroğulları, Gaziantep’te uyuz vakalarında bir artışın olduğuna dikkat çekti. Özellikle insanların toplu olarak yaşadığı bölgelerde temizlik, su, hijyenik malzemeler ve barınma imkânının sağlanamamasının uyuz vakalarının artmasında etkili olduğu ifade ediliyor.
Bir an önce koruyucu sağlık hizmetlerini sunmamız gerekiyor
“Eroğulları, “Bazı vatandaşlarımız az hasarlı evlerine yerleşti. Ama halen ev, hijyen ve temiz kullanma su sorununu çözemeyen birçok yurttaşımız var. O nedenle uyuz vakalarında ki artış tehlikesi devam ediyor. Bu artışın önlenmesi için hekimlerimiz tarafından ilaç tedavisi yapılıyor, ama bir an önce koruyucu sağlık hizmetlerini sunmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İnsanların barınma sorununun hızla halledilmesi gerekiyor
İnsanların barınma sorununun çok hızlı şekilde halledilmesi gerektiğini söyleyen Eroğulları, “Deprem sonrasında insanlar hijyenin, havalandırmanın, duş imkanının olmadığı çok kötü koşullarda yaşıyorlar. Dolayısıyla bu da çeşitli hastalıkların bulaşmasına zemin hazırladı. Hastalıkların arttığını hastanelerde ve Aile Sağlığı Merkezleri’nde çok rahat bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Eğer vatandaşlara güvenli ve temiz barınma alanları oluşturabilseydik, uyuz vakaları bu kadar artmayacaktı” tespitinde bulundu.
Aynı çamaşırı günlerce giymek zorunda kalıyorlar
Eroğulları, “Doğal afet ve sonrasında insan eliyle oluşturulan yapay felaket sonrasında da uyuz vakalarında çok ciddi artışlar meydana geldi. Bunun nedeni; deprem bölgesinde etkilenen yurttaşlara temiz kullanma suyu ile güvenli yerleşim alanlarının sağlanamaması. Daha önceki uyarılarımızda bazı hastalıklara dikkat çektik ve “Bu şekilde devam ederse uyuz vakaları, solunum yolu enfeksiyonu ve ishalde artış olacak” diye söyledik. Maalesef, uyarılarımızda haklı çıktık. Yurttaşlar aynı çamaşırı günlerce giymek zorunda kalıyorlar. İnsanlara temiz duş, su, hijyenik malzemeler ve barınma imkânı sağlanmalı ve dikkat çekici broşürler hazırlanarak anlatılması lazım” vurgusu yaptı.
Binlerce insan hayatını kaybetmişken bir kişi de çıkıp istifa etmedi
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi K. Doğan Eroğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Binaları çürük yapan, denetlemeyen, imar barışını çıkartarak çürük binalarda insanların ölmesine neden olan, yüksek katlara göz yumanların zihniyeti deprem sonrasında da devam ediyor. Çadırkentlerde, çadırların arasında belli bir mesafe ve su giderlerinin olması gerektiği konusunda uyardık, fakat hiçbirini dikkate almadılar. Şu anda da deprem bölgesindeki birçok depremzedenin çadırları ile birlikte sular altında kaldığını gördük. Binlerce insan hayatını kaybetmişken, milyonlarcası mağdur olmuşken bir kişi de çıkıp istifa etmedi.”
gaziantepsabah.com