Şu ayrımcılığı bir tarafa bırakamadık gitti. Ayrıştıkça zayıfladığımızı görmüyor muyuz? Bazı güçlerin birleştiğini, bileşmenin güçlendirdiğini, ayrışmanın zayıflattığını görmüyor muyuz?
Şu ayrımcılığı bir tarafa bırakamadık gitti. Ayrıştıkça zayıfladığımızı görmüyor muyuz?
Bazı güçlerin birleştiğini, bileşmenin güçlendirdiğini, ayrışmanın zayıflattığını görmüyor muyuz?
Elbette ilkesiz bir güruh halinde olmaktan söz etmiyorum, ama siyasi ve sosyal körlüklerimizden kurtulmalıyız diyorum. Ekonomik çarpıklığa son vermeliyiz, ekonomik bağımsızlık için mücadele etmeli ve demokrasimizi çok çok yukarılara taşımalıyız diyorum. Örneğin dünya nüfusunun üçte biri kızıl yıldızı, kızıl bayrağı, orak-çekici simge yapmış, bayrak yapmış. Bizim gibi ülkelerde ise suç sayılmış yıllarca...
Şimdi Çin Komünist partisi bir buçuk milyar insanı yönetiyor ve dünyanın en gelişmiş ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor ne diyeceksiniz?
Afrika'yı, Latin Amerika'yı, Rusya'yı, Asya ülkelerini Orta Doğuyu almış yanına, ABD'ye kafa tutuyor. Ne diyeceksiniz kardeşler. Yıllar yılı bu simgeler bizim insanımızı ayrıştırmada kullanılmadı mı?
Kimler kullandı?
Niçin kullandı?
Bir soralım kendimize .
Günümüzde var olan ve büyüyen ülkeler birlikte üreten ve olabildiğince birlikte paylaşan daha demokratik, daha adil ülkelerdir. İç cephesi sağlam ülkelerdir. Ayrışmışlıklarını minimize etmiş ülkelerdir.
Biz hala iç siyasi üstünlüğün peşindeyiz. Ekonomik kriz, sosyal ve kültürel krizlerimize siyasi krizler ekleme peşindeyiz..
Herkes kendine bir baksın, biz nerdeyiz?
Nereye gidiyoruz?
Dostlarımız kim?
Düşmanlarımız kim?
Kaynaklarımız nereye akıyor?
Emek dünyası ne durumda?
Gençlik ne durumda?
Emekli ne durumda?
Memur, esnaf ne durumda?
Biz nelerle uğraşıyoruz?
Bir ünlü öz deyişimiz vardır "Anca beraber, kanca beraber " Bizi kurtaracak formül budur.
Ahmet ATILMIŞ | 04.11.2024 - aatilmis@hotmail.com