Raporda, özellikle Akdeniz havzasında artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar nedeniyle Türkiye'nin 2030 yılında ciddi bir kuraklıkla karşılaşabileceği uyarısı yapıldı.

Akdeniz Bölgesi ve Türkiye'de İklim Değişikliği

Akdeniz, iklim değişikliğinin en şiddetli hissedildiği bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Rapora göre, 2050'ye kadar bölgede sıcaklıklar 2-3°C, 2100'e kadar ise 3-5°C artabilir. Her 2°C'lik artış, su kaynaklarının %15 azalması anlamına geliyor. Türkiye, İspanya ve Fas ile birlikte en fazla risk altındaki ülkeler arasında gösteriliyor.

Gaziantep ve Güneydoğu Anadolu Alarmda

2025 yılı Ocak ayı, son 24 yılın en kurak ayı olarak kayıtlara geçti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, normal Ocak yağışlarının sadece %6'sını alırken, diğer bölgelerde bu oran %30'da kaldı. Gaziantep başta olmak üzere bölgede tarım ve su kaynakları üzerindeki baskı giderek artıyor.

Su Fakirliği ve Tarımın Geleceği

Türkiye, OECD verilerine göre "su sıkıntısı çeken" ülkeler kategorisinde. 2030'da "su fakiri" olma riski bulunuyor. Su kaynaklarının %75'i tarımda kullanıldığı için, kuraklık gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Raporda, acilen su yönetimi ve alternatif kaynaklar için yatırım yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Küresel Etkiler ve Sessiz Katil: Kuraklık

Kuraklık, Somali'den Avrupa'ya kadar birçok bölgede yıkıcı etkilere yol açıyor. Afrika'da milyonlarca insan gıda kriziyle karşı karşıya, İspanya'da zeytin üretimi yarıya düştü. Uzmanlar, erken uyarı sistemleri ve sürdürülebilir politikaların hayati önem taşıdığını belirtiyor.

Gaziantep ve Türkiye İçin Çözüm Çağrısı

Özellikle Güneydoğu Anadolu'da kuraklığa karşı tarım tekniklerinin gözden geçirilmesi, su tasarrufu ve yenilenebilir su kaynaklarına yönelim kritik hale geldi. BM raporu, "Artık hazırlık zamanı" diyerek hükümetleri ve yerel yönetimleri harekete geçmeye çağırıyor.

*Kaynak: BM "Dünyadaki Kuraklık Noktaları" Raporu, 2023-2025 Verileri.*