Türkiye'de organ bağışı sürecini kökten değiştirecek yeni bir düzenleme hayata geçirildi. Sağlık Bakanlığı'nın Meclis'e sunduğu teklifle, organ bağışı yapmak artık çok daha kolaylaşıyor ve bağışçının iradesi ön plana çıkarılıyor. Bu değişikliğin, nakil bekleyen on binlerce hasta için yeni bir umut kaynağı olması bekleniyor.
Başvuru Artık İki Tık Uzağınızda
Yeni düzenlemenin en dikkat çeken maddesi, organ bağışı için fiziksel başvuru zorunluluğunun kalkması oldu. Vatandaşlar, artık herhangi bir tanık veya ek belge gerektirmeksizin, yalnızca e-Devlet Kapısı üzerinden kimlik bilgileriyle organ bağışçısı olabilecek. Bu dijital başvuru, süreci büyük ölçüde hızlandıracak ve erişilebilir kılacak.
Bağışçının İradesi Artık Öncelikli
Mevcut uygulamada, kişi hayattayken bağış yapsa dahi, ölümünden sonra ailesinin onayı gerekiyordu. Yeni düzenlemeyle bu kural değişiyor. Bir kişi hayattayken e-Devlet üzerinden resmi olarak organ bağışı yapmışsa, vefatından sonra ailenin itirazı olsa dahi, kişinin bu iradesi geçerli sayılacak. Bu madde, bağışçının kararına saygıyı merkeze alarak, olası ailevi tartışmaların önüne geçmeyi ve nakil sayılarını artırmayı hedefliyor.
Bağışçı Yakınlarına Öncelik Hakkı
Düzenlemenin bir diğer önemli getirisi ise "öncelik hakkı" oldu. Organlarını bağışlayan bir kişinin vefatının ardından, birinci derece yakınları (anne, baba, çocuklar) ileride organ nakline ihtiyaç duyarlarsa, bekleme listelerinde kendilerine öncelik tanınacak. Bu uygulama, organ bağışını teşvik edecek önemli bir sosyal güvence sunuyor.
Nakil Bekleyenler İçin Umut Işığı
Getirilen bu kolaylaştırıcı ve teşvik edici düzenlemelerin, başta böbrek olmak üzere karaciğer ve kalp nakli bekleyen toplamda yaklaşık 29 bin vatandaş için hayati bir umut kaynağı olması öngörülüyor. Sürecin dijitalleşmesi ve bağışçı iradesinin güvence altına alınmasının, Türkiye'nin organ bağışı oranlarında önemli bir artışa yol açması bekleniyor.








