Bir öğretmenin okul bahçesinde darp edilmesi, öğretmenler ve veliler tarafından protesto edildi.
Eğitim-İş sendikası, öğretmene yönelik şiddetin giderek arttığını ve cezaların yetersiz kaldığını belirterek duruma sert tepki gösterdi. Olay, Pazartesi akşamı bir öğretmenin, eski bir öğrencisinin velisi tarafından öğrencilerin ve velilerin gözü önünde darp edilmesiyle patlak verdi. Diğer öğretmenler ve veliler saldırıyı durdurmaya çalışsa da öğretmen yerde sürüklendi.
Eğitim-İş sendikası, olay sonrası öğretmenler ve veliler tarafından okul önünde yapılan oturma eylemine destek vererek, öğretmenlere yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Sendika, bu tür vakaların artmasının nedenleri arasında, eğitim emekçilerinin itibarını zedeleyen sistematik girişimler ve okullardaki güvenlik sorunlarının görmezden gelinmesini gösterdi.
Eğitim-İş, saldırıyı “organize bir suç” olarak nitelendirerek, öğretmenlere yönelik şiddetin eğitim sistemine ve ülkenin geleceğine zarar verdiğini belirtti. Sendika yetkilileri, bu olayın takipçisi olacaklarını ve öğretmenlere yönelik her türlü şiddete karşı sessiz kalmayacaklarını ifade etti.
Yapılan protestoda Eğitim-iş Gaziantep Şube başkanı Ali Arpat'ın açıklaması şöyle;
"Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye’de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir.
Eğitim emekçilerinin fiziksel ya da sözlü saldırıya uğradığı, tehdit edildiğini anlatan haberler ne yazık ki çözüm üretmeyen yöneticilerin basiretsizliği nedeniyle gazete sayfalarının rutini haline gelmiştir.
Bir ülke için utanç verici olan bu rezalet en son bu okulda Pazartesi akşamı gerçekleşmiştir.
Bir öğretmenimiz, öğrencilerinin ve birçok velilerin gözleri önünde eski bir öğrencisinin velisi tarafından okul bahçesinde darp edilmiştir. Diğer öğretmen ve velilerin engellemeye çalıştığı saldırgan, daha yakın bir zamanda çocuğunu yetiştirmek için vaktini ve emeğini veren öğretmeni yerlerde sürüklemiştir.
Bu vahim olaydaki tek avuntumuz öğretmenimizin ağır bir yara almamış olması ve olayın sonrasında öğretmen ve velilerin şiddete karşı kenetlenmesi olmuştur.
Okul önünde, olay yerinde yapılan oturma eylemine öğretmenlerin yanı sıra velilerin de destek vermesi, eğitimin tamamen şiddetten arındırılmasına dair talebin ne denli somut olduğunun göstergesi sayılmalıdır.
Eğitim-İş olarak altını çizmek isteriz ki bu öğretmenimizin darp edilmesi organize bir suçtur! Çünkü bu ve benzeri vakaların sıklıkla yaşanır hale gelmesinin iki temel nedeni vardır:
1- Yöneticilerin eğitim emekçisinin toplumdaki itibarını zedelemek için yıllardır verdiği sistematik uğraş,
2- Okullardaki güvenlik sorununun ısrarla görmezden gelinip meydana gelen olaylara ilişkin caydırıcı yaptırımların hayata geçirilmemesi.
Hepimiz biliyoruz ki bir suçun cezasız bırakılması, dolaylı bir teşviktir. Öğretmenlerin okula can korkusuyla girmesine yol açan şartlar, onun emeğini küçümseyen, uzmanlığını görmezden gelen, geçinemiyor olduğunu umursamayan bir yönetim zihniyeti tarafından yaratılmıştır.
Liyakatsizce atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullanan, her fırsatta bir eğitim emekçisini aşağılamaya çalışan mülki amirlerden tutun, ‘öğretmenler çalışmıyor’ algısı yaratan siyasilere kadar geniş bir suçlu listesi vardır.
Oysa bu tekme tokatlar, sadece eğitim emekçilerine değil ülkenin geleceğine de inmektedir. Bugün herkesin şikayetçi olduğu artan toplumsal şiddet olaylarının tek reçetesi eğitimdir ve bu eğitimin verileceği okulları şiddetten arındırmak çözümün olmazsa olmazıdır. Okul, şiddetin baş göstereceği değil son bulacağı yerdir.
Sendikası, fikri, duruşu ne olursa olsun hiçbir eğitim emekçisinin şiddetine sessiz kalmayız! Darp edilen öğretmenimizin yanındayız. Bu vahim olaya dair başlatılan soruşturmanın takipçisiyiz.
Dünyada başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim emekçileri için göz göre göre cehenneme dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Buradayız!"