Buna göre TCMB, Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki toplantısının ardından politika faizini yüzde 35'ten yüzde 40’a yükselttiğini duyurdu. Kasım ayı PPK toplantısına yönelik piyasaların genel beklentisi ise faiz artış hızının yavaşlatılarak faizlerin yüzde 37,5 seviyesine çıkarılacağı yönündeydi. Türk Lirası varlıklarda değerlenme beklentisi

Yeni ekonomi kadrolarının göreve geldikten sonra ortodoks politikalara dönüş kapsamında attığı adımlar, yabancı kurumların da ilgisini Türk varlıklarına çevirmeye başlamasına sebep olmuştu.

Bu kapsamda Deutsche Bank analistleri geçtiğimiz hafta paylaştıkları notta Türk lirası cinsi tahvillerin 2024’te en iyi performansa sahip tahviller haline gelebileceğini öngördü.

Deutsche Bank'ın ardından BNP Paribas analistleri de uzun vadeli TL tahvillerin cazibesinin arttığını belirtti.

Son olarak JPMorgan analistleri de Türk lirasının ciddi derecede ucuz olduğunu belirterek, “Modelimiz liranın anlamlı ölçüde ucuz olduğunu (adil değerden yaklaşık yüzde 30-yüzde 35) gösteriyor. Bu ciddi bir reel değer kazancına izin veriyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da uyguladıkları dezenflasyon programının TL’de reel olarak değerlenmeye sebep olacağını belirterek, “Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona ermiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’ye yönelik iyimser beklentiler ise Türkiye’nin kredi risk priminin (CDS) dün 335 seviyesine inerek yaklaşık 3 yılın en düşük seviyesine gerilemesine sebep oldu.

Ekonomistler ise son dönemde iyileşen tabloya rağmen yıl sonunda faizde ulaşılacak nihai seviyeye iyi karar verilmesini gerektiğinin altını çizdi.

Bu kapsamda konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan TCMB eski Başekonomisti Hakan Kara, “Yıl sonuna kadar faizi %40’a çıkarırsanız, enflasyonu kontrol altına almak için en az 1 yıl boyunca burada tutmanız gerekir. Faizi %45 yaparsanız, 6 ay sonra tekrar indirmeye başlayabilirsiniz. Karar sizin." dedi.