Soycan, mevcut ekonomik sistemin emekçileri, emeklileri ve öğrencileri barınma hakkından mahrum bıraktığını belirterek, kapitalizmin konut politikalarını ağır bir dille eleştirdi.

Soycan, Türkiye'deki konut politikalarının, 12 Eylül darbesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden “vahşi kapitalizm” sürecinin bir sonucu olduğunu savundu. Özellikle TOKİ’nin yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade eden Soycan, “Konut hakkı, sağlık ve eğitim gibi temel bir insan hakkıdır. Halkın barınma ihtiyacı, piyasa koşullarına terk edilemez” dedi.

Cumhuriyet Dönemindeki Halkçı Konut Anlayışı

Soycan, Cumhuriyet döneminde vatandaşların konut ihtiyacını karşılamak için izlenen halkçı ve kamucu politikaların önemine dikkat çekti. Özellikle 1926 yılında kurulan Emlak ve Eytam Bankası’nın yetimlere konut sağlamaktan mahalleler inşa etmeye kadar birçok projeye imza attığını hatırlattı. 1961 Anayasası ile yoksullar için sağlıklı konutların anayasal bir hak haline geldiğini vurgulayan Soycan, bu dönemde devletin konut yapma görevini etkin bir şekilde yerine getirdiğini söyledi.

Ancak 12 Eylül darbesi sonrasında bu politikaların tamamen terk edildiğini belirten Soycan, “Özal döneminde başlayan piyasacı yaklaşımlar, halkçı konut anlayışını yok etti. TOKİ, halktan kopuk lüks konutlarla zenginlere hizmet ederken, işçi ve emekçiler için sınıfsal tecrit bölgeleri oluşturdu” diye konuştu.

Yabancıya Konut Satışı Eleştirisi

SCP İl Başkanı Soycan, yabancıya konut satışının ulusal bir soruna dönüştüğünü belirtti. 2012 yılında yabancılara konut satışının yasal hale getirilmesiyle, sadece 10 yılda 380 binden fazla konutun yabancılara satıldığını açıkladı. Ayrıca, 400 bin dolar karşılığında Türk vatandaşlığı verilmesini sert bir şekilde eleştiren Soycan, “Şehitlerimizin kanıyla alınan bu topraklar, parayla yabancılara satılıyor. Bu, bir milli ihanet boyutuna ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.

SCP’nin Çözüm Önerileri

Murat Soycan, Türkiye’nin barınma krizine çözüm olarak SCP’nin önerilerini sıraladı. İşte önerilerden bazıları:

• Konut hakkının anayasal güvence altına alınması ve devletin barınma görevini yeniden üstlenmesi.
• TOKİ’nin yeniden yapılandırılarak, taşeron ve müteahhit zenginleştiren bir yapıdan halkçı bir konut anlayışına dönüştürülmesi.
• Konut kooperatiflerinin teşvik edilmesi ve kamu kurumlarının personeline konut desteğinin yeniden planlanması.
• Yabancıya konut satışının ve bedel karşılığı vatandaşlık verilmesinin yasaklanması.
• Kira fiyatlarına denetim getirilmesi ve emekçiler, emekliler ile öğrencilerin barınma yükünün hafifletilmesi.

Soycan, tüm vatandaşları Atatürk’ün kamucu ve halkçı politikaları etrafında birleşmeye çağırdı.

Barınma Hakkı için Mücadele Çağrısı

SCP Gaziantep İl Başkanı, barınma krizinin halkın temel haklarını tehdit ettiğini vurgulayarak, “Bu yangını söndürmek için toplumun tüm kesimlerini bir araya gelmeye davet ediyoruz. Halkçı bir devlet anlayışıyla, barınma hakkını yeniden tesis edeceğiz” dedi.

Soycan, emekçilerin ve yoksulların konut hakkını savunmak için mücadeleye devam edeceklerini belirterek, mevcut konut politikalarına karşı halkçı çözümler geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.