Bu sabah tarzıyla farklı bir TV sunucusu (Mesut Yar) Urfa'yla ilgili bir haberin üstüne enteresan bir laf etti; dedi ki "İnsan kavramını artık daha tasarruflu kullanmalıyız!!" 

Kapitalizmin yani para merkezli düzenlerin tamamı insanı bozar, gelişimini engellemekle kalmaz geriletir.

İnsanı insan yapan şeyler; sorgulama, dayanışma, kendine ve çevresine sevgi, saygı ve barış, özgürce üretim, adalet, demokrasi, ilke ve disiplin, estetik kaygısı, değişim ve gelişim çabası vs. vs… Bu ve benzeri kavramların herkeste oluşabilmesi, herkesin böyle yaşayabilmesi için en başta eğitim, sağlık ve yeterli beslenme gibi temel gereksinimlere ulaşabiliyor olması gerekir. Bireyin kendi özgüveninin gelişimi, çevresine saygıyla ilerlemelidir. Bunun için toplumsal sosyoekonomik denge, toplumsal değerler etrafında toplumsal uyum sağlanmalıdır. Yukarıda yazdığım değerler kâr hırsından kör olmuş kapitalisti ve ona hizmet eden düzeni yürümez hale getirir, neden? Çünkü; Bu gelişmişlikteki insanı rahatça sömüremez, haksız bir savaşa yollayamaz. Yani sözün özü insanı insanlıktan çıkaran şeyler  kapitalist sistemin ta kendisidir. Feodal, çarpık, yoz anlayışları besleyen şeylerde kapitalizmin beslediği şeylerdir.

Peki ne olacak insanın hali? Bu durumun farkında olanlar, bu kavramı daha tasarruflu kullanınca sorun çözülüyor mu?

Elbette çözülemez, keşke bu kadar kolay olabilse.

Sistem değişsin demekle de sistem değişmez. Toplumsal sorunların çözümünü ancak toplumsal talepler ve toplumsal mücadeleler çözebilir... Hepimizin hayattan öğrenmesi ve ortak hedefler oluşturması gerek. Bizim ülkemize gelecek olursak çok canım yanıyor! Yeni bir rapor yayınlanmış, dünyada bir çok olumsuzluk içeren konularda ya onuncu ya on ikinciyiz maalesef...

Bunun nedeni de bizim gerçek ve tam anlamıyla bir kapitalist ülke bile olmayışımız. Belki de en başından beri, bir çok alanda ama giderek daha çok dışa bağımlılığımız bizi çarpık bir kapitalist modele savurmuş olmalı ki gerçekten hak ettiğimiz yerde değiliz. Olmamız gereken yerlerde hiç değiliz…

Son günlerde Vietnam'ı inceliyorum. Asgari ücret 200 dolar ama o iki yüz doları. Satın alma gücü. (kültürleri ve yaşam tarzları gereği farklılıkları unutmadan) bizim insanımızın aldığı 6-7 yüz dolardan daha fazla.

İnsana saygı daha temiz sosyal ilişkiler ve doğal yaşam.

Ekonomide dünya öksürüyor biz çoktan zatürre olmuşuz. Umarım atlatırız ama bu defa çok uzun sürecek gibi... İşte bu krizler insanımızı olmadık noktalara savuruyor.

Not: Az önce gazeteci arkadaşımız Hakan Esen yazmış ve paylaşmış. Gaziantep'te toplu taşımaya yüzde 33 zam gelmiş. Her gelen zam insanda umudu değil karamsarlığı besler, kötüye, kötülüğe, kötücülüğe hizmet eder.



Ahmet ATILMIŞ | 15.11.2025 - aatilmis@hotmail.com