Türkiye yeni bir yüksek enflasyon sürecine girerken, yaz ayı olmasına rağmen gıda fiyatlarında temmuzda yüzde 12,8 gibi oldukça yüksek oranda bir artış yaşandı. Yılın ilk yedi aylık dönemindeki fiyat artışı yüzde 50’yi geçerken, hazirana kadar baz etkisiyle önceki aylara göre düşme eğiliminde olan gıdadaki yıllık enflasyon da yeniden yüzde 92.2’ye kadar çıktı.
Birleşik Kamu-İş, gıda fiyatlarındaki artışa ilişkin bir araştırma notu yayımladı.
Buna göre, seçimden sonra TL’deki değer kaybı ve vergi oranlarındaki artışın ardından gıda fiyatları temmuzda yüzde 12,8 arttı.
Yaz ayı olmasına rağmen özellikle mevsim meyve ve sebze fiyatlarındaki yüksek artışlar dikkat çekti.
Yılın ilk 7 aylık dönemindeki fiyat artışının ise yüzde 50'yi aştığı belirtildi.
Haziranda yüzde 80,5 olan gıda fiyatlarındaki yıllık artış oranının ise, temmuzda yeniden yüzde 92,2 olarak gerçekleştiği ifade edildi.
TÜİK'in en son açıkladığı tüketim harcamalarıyla ilgili istatistikler en zengin yüzde 20'lik kesimin tüketiminin yüzde 16,6'sını gıda için ayırırken, en yoksul yüzde 20'lik kesimde gıdaya ayrılan oran yüzde 35,8'e kadar çıkıyor.
İkinci yüzde 20'lik grupta yer alanlar ise harcamalarının yüzde 29,8'ini gıdaya yüzde 25,6'sını ise konut ve kiraya ayırıyor. Dolayısıyla da gıda fiyatlarında Türkiye'de son 38 aydır yaşanan kesintisiz artış en fazla toplumun en yoksul kesimini olumsuz etkiliyor.
Araştırmada, yanlış ekonomik politikalarının gıda fiyatlarında yol açtığı artışın ülkedeki açlık ve yoksulluk riskini giderek daha da büyüttüğü vurgulandı ve şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye'nin, yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021'den bu yana gıda fiyatları yüzde 402 oranında arttı.
Diğer bir ifadeyle Eylül 2021'de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için bu yıl temmuz ayında 502 lira ödemek gerekti.”