Evet ,12 Eylül 1980’den sonra toplum baskıdan, işkenceden, idamlardan, gözaltında kayıplardan korktu. Korktu ve geriledi. Ekonomik koşulların ve yoz kültürün etkisiyle sadece gerilemedi bozuldu, bencilleşti.
Evet ,12 Eylül 1980’den sonra toplum baskıdan, işkenceden, idamlardan, gözaltında kayıplardan korktu. Korktu ve geriledi. Ekonomik koşulların ve yoz kültürün etkisiyle sadece gerilemedi bozuldu, bencilleşti.
Sonra inanç istismarı ve ötekileştirme, toplumun birlik ve dayanışma ruhunu fena hırpaladı. Birinin gittiği camiye bile diğeri gitmedi, gitmiyor.
İktidar yalakalığı, güce tapınma gırla gidiyor.
Ama deniz bitiyor. Su ve gıda sorunu, iç gerilim ve dışardan gelecek olası saldırılar. Sosyal ve kültürel çöküş. Sağlığın ve eğitimin durumu. Fillerin tepişiyor olması ve bizim yoğun ezilme riski altında oluşumuz, bize tek çözüm yolu bırakıyor. Kendimize gelmek, içte ve dışta birleşebilecek bütün güçlerle birleşmek ve kendi yarınlarımızı yeniden ve daha güçlü, daha özgür ve demokratik hale getirmemiz gerek. İktidar ya da muhalefet fark etmez. Atık siyasetçi yalandan beslenmeye son vermeli. Olabildiğince şeffaf olmalı. Okurlarımı bilemem ama tolum olarak bunu ısrarla talep etmeliyiz, yalanlarla kaybedecek zamanımız yoktur. Liyakatsız kişiler yerini liyakatlılara bırakmalı.
Aklı başında, deneyimli, birikimli yetenekli insanlarımızı harcama lüksümüz yoktur. Yepyeni bir kriterimiz olmalı artık.
Yurtsever misin?
Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı her türlü mücadeleyi ve fedakarlığı göze alıyor musun?
Gel kardeşim.
Ahmet ATILMIŞ | 25.09.2024 – aatilmis@hotmail.com