Gaziantep’in ilk kuyumcu ustası Sait Türkistanlı, 1918 sonrasında Gaziantep’te faaliyet gösteren ilk kuyumcu olarak bilinir. Kendisi bir süre Ermeni bir usta ile birlikte çalışmıştır.
Sait ustanın yanında çıraklık yapmadan önce, Ermeni ustaların yanında çalışan iki kişi daha vardır. Bunlardan birincisi Mehmet Alemli olup küçük yaşta Ermeni bir ustanın yanında işe başlamıştır. İkincisi ise Mahmut Uğurgel’dir.
Sait Türkistanlı, o dönemde lise eğitimi aldığı için kimya bilgisine sahipti. Bir gün yolda giderken, dükkan dışında kömürle altın eritmeye çalışan bir Ermeni kuyumcuyu görür ve metalin nasıl eritildiğini sorar. Yeterli cevabı alamasa da, tekniği öğrenmek istemesi üzerine metal eritme işini yarım bırakan kuyumcu Mahmut Uğurgel’i çıraklığa alır.
Kuyumculuk mesleği, şehir dışından gelen kuyumcuların da etkisiyle gelişmiştir. Bu kuyumcular arasında Adana’dan Celal Bozkurt Eriş, Kafkasya’dan Abdullah Kandemirli ve Nizip’ten Sırrı Özkaya bulunmaktadır. Çıraklar, “yürü ateşe, yürü suya” ve “aha yere tükürdüm, kurumadan yetiş” anlayışıyla yetiştirilmiştir. Çırağın dürüst, çalışkan ve zeki olması önemlidir. Yaz aylarında artan iş talebi nedeniyle çırak ihtiyacı artmaktadır. Nakit para, döviz ve kıymetli metallerin taşınması, güvenlik ve müşteri kontrolü gibi görevler çıraklara düşmektedir. Ayrıca işletmeler arası emtia gidiş-gelişi de çıraklar tarafından sağlanır. Bölgede “kalfa” kelimesi yerine “halfe”, “çırak” kelimesi yerine ise “şert” terimi kullanılır.