Dostlar bir çok defa yazdım, Emperyalizm depresyon geçiriyor, bunalımda. Bu nedenle dönüp dönüp geri bırakılmış, zayıf ve nispeten daha zayıf ülkelere, yeni baskılarda yeni dayatmalarda bunuyorlar. Yeni oyunlar tezgahlar peşinde.En son Ukrayna'ya nasıl bir kumpas kurmuşlar ki 500 milyar dolarlık değerli element istiyor... Verdikleri üç kuruşluk silahların karşılığında ve tabii ki daha acımasız olanı Gazze!..
Trump Gazze'yi Netanyahu'dan satın almak istiyor!!!!!!
Netanyahu'dan...
Kanını, iliğini sömürdükleri ülkelerin adeta dibini sıyırıyorlar. O nedenle bizim gibi ülkelere yüksek faizlerle borç verip, neyi var neyi yok elinden alıyorlar. Gelsin enflasyon, gelsin zamlar, emekçinin ekmeği küçüldükçe küçülsün, onlar büyüsün.

Hiç bir zaman gerçek anlamda burjuvalaşmamış belki biraz komprador karakterli  burjuvalarımıza ve Anadolu'daki küçük / orta büyüklükteki yatırımcılara da buralardan gidin, emeğin daha ucuz olduğu Vietnam, Mısır, Özbekistan vs. ülkelerde kurun fabrikalarınızı dayatmasında bulunuyorlar.

En son ve en somut örnek Gaziantep...

Ülkeyi terk etmek istemeyen orta ölçekli bile olmayan yatırımcılar, girdileri azaltmanın  yollarını ararken, biraz işçi çıkarmaya ama en çok ve her zaman çalışana verdikleri ücretlere göz dikiyorlar.

Zaten satın alma gücü dipte olan, kemerinde sıkacak yer bırakılmamış çalışanlar, bu duruma itiraz edip, çeşitli hak arama yollarına baş vurunca sermayedar yada fabrikatör yada iş veren ne derseniz artık, çareyi devlet güçlerinin bu itirazı bastırmasında arıyorlar.

İşte birazda bu nedenle on beş gün, her türlü toplantı, gösteri, basın açıklaması vs. yasaklanıyor.

Etnik, dinsel, mezhepsel, sosyal, siyasal ve sınıfsal bir çok konuda zaten kırılgan olan sürecin doğru ele alınmaması, hem kentimiz Gaziantep'te, hem de bütün ülkede yankı yarattı.

Bundan sonra süreç nereye evrilir?

İki olasılık var. Ya ücretler ve benzeri konularda anlaşma sağlanır yada tepki daha da kitleselleşerek büyür. Eğer bu işler 15 gün sonra sönümlenir diye düşünüyorsanız yanılırsınız. Eğer baskıları arttırırsanız yanılırsınız, emekçilerde insandır,  emek en yüce değerdir anlayışıyla, işçiler ve onların temsilcileriyle görüşmelisiniz ve anlaşmalısınız. Onlarda adım atmalı elbette.

Esasen tüm siyasiler ve kamu bu konuyu birlikte ele almalı, üzüm yeme halk deyişinde olduğu gibi, bekçi dövmeye çalışmadan bu konuyu çözmelidirler diye düşünüyorum.

Dün sendika genel başkanı, yeniden gözaltına alınmış, sosyal medyadan öğrendim.



Ahmet ATILMIŞ | 17.02.2025 - aatilmis@hotmail.com