Arpat, eğitim emekçilerine yönelik şiddet vakalarının artmasından dolayı duydukları endişeyi dile getirerek, öğretmenlerin can güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Ali Arpat, açıklamasında, uluslararası anlaşmalara göre en güvenli yerler olması gereken okulların Türkiye'de şiddet olaylarının merkezi haline geldiğini belirtti. "Eğitim emekçilerinin fiziksel ya da sözlü saldırıya uğradığı haberler, çözüm üretmeyen yöneticilerin basiretsizliği nedeniyle artık günlük rutine dönüşmüştür," dedi.

Pazartesi günü yaşanan olayda, bir öğretmenin öğrenci velisi tarafından darp edilmesi sonucu kalp krizi geçirdiğini belirten Arpat, "Öğretmenimize acil şifalar diliyoruz. Bu tür olayları biz organize suç olarak görüyoruz," dedi.

Eğitim-İş olarak, yöneticilerin eğitim emekçisinin toplumdaki itibarını zedelemesi ve okullardaki güvenlik sorunlarının görmezden gelinmesinin bu şiddet olaylarının artmasına neden olduğunu vurgulayan Arpat, "Bir suç cezasız bırakılıyorsa dolaylı bir teşviktir. Öğretmenlerin okula can korkusuyla girmesine yol açan şartlar, onun emeğini küçümseyen ve uzmanlığını görmezden gelen bir yönetim zihniyeti tarafından yaratılmıştır," ifadelerini kullandı.

Toplumsal şiddetin artmasına karşı eğitimin önemine dikkat çeken Arpat, "Okul, şiddetin baş göstereceği değil son bulacağı yerdir. Sendikası, fikri ne olursa olsun hiçbir eğitim emekçisine yönelik şiddete sessiz kalmayız," diyerek darp edilen öğretmenin yanında olduklarını ve olayla ilgili başlatılan soruşturmanın takipçisi olacaklarını belirtti.

Son olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim emekçileri için cehenneme dönüşmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Arpat, "Buradayız ve öğretmenlerimizin haklarını savunmaya devam edeceğiz," dedi.