İstanbul Eyüp'te bir öğrenci tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden emekli öğretmen İbrahim Oktugan'ın ölümü üzerine derin bir üzüntü yaşayan Eğitim çalışanalrı bugün iş bıraktı.
Eğitim iş Gaziantep şubesi başkanı Ali Arpat ve üyeler iş bırakma eylemine katıldı ve basın açıklamasında bulundu ;
Okullar, uluslararası anlaşmalarla bile korunması gereken, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken yerlerdir. Ancak Türkiye'de, şiddet sarmalı okullarımızın içine işlemiştir.
Eğitim-İş olarak şimdi soruyoruz:
-
"İtibardan tasarruf" edilir de güvenlikten edilir mi?! Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim emekçisinin, kaç öğrencinin canı yanmalı?
-
İktidarın plansızlığı nedeniyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Bu güvenlik açığının faturası bizim canımız mı olacaktır?
Bu sorulara yanıt vermeden, hiçbir yöneticinin samimiyetine ve ciddiyetine inanmıyoruz.
Bu suçun azmettiricilerini biliyoruz:
-
Öğretmenleri itibarsızlaştıran, haklarını gasp eden iktidar.
-
Liyakatsizce atanan, eğitim emekçilerini aşağılayan mülki amirler.
-
Öğretmenin eğitimin temel taşı olduğunu idrak etmeyen yönetim anlayışı.
Bugün, eğitim emekçileri ve öğrencileri endişe içinde okula gidiyorlar. Bu durumun sorumlusu sizlersiniz.
Anayasaya göre, her öğrencinin eşit, adil ve bedelsiz eğitim alması gerekmektedir. Ancak devlet okullarının niteliği ve niceliği yetersiz bırakılarak sermayeye kâr kapısı açılmıştır. Eğer devlet okulları güçlendirilseydi, herkesin eğitim kurumu açmasına izin verilmeseydi, bugün İbrahim Oktugan öğretmenimiz yaşıyor olacaktı!
Bizler Başöğretmenin eğitim neferleriyiz; kendi değerimizi biliyor, itibarımıza, haklarımıza, canımıza, öğrencilerimize sahip çıkıyoruz!
Eğitim-İş olarak, Öğretmene Saygı eylemlilik sürecinde ana başlığımızı belirledik. Gördük ki bu başlık hâlâ en önemli sorunlarımızdan biri. Fakir Baykurt’un dediği gibi, "Öğretmen horlanmaz, öğretmene saygı duyulur".
Bu erdemi unutan yöneticilere sesleniyoruz:
Öğretmenin emeğine, canına, fikrine, haklarına saygı duyacaksınız; bunu size öğreteceğiz.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Okulda şiddet olaylarının tırmanışını durdurmak için acil adımlar atılmalıdır.
Bunlar:
-
Eğitimde şiddet yasası acilen çıkarılmalıdır. Failler, toplum vicdanını rahatlatacak ve caydırıcı cezalar almalıdır.
-
Tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır. Kadrolu güvenlik personeli atamaları yapılmalı, giriş kapılarına dedektörler konulmalıdır.
-
RTÜK, toplumsal şiddeti ön planda tutmalı, mafya ve suç içerikli TV programlarını denetlemelidir.
-
Müfredatta şiddet içermeyen, toplumsal yaşamı öğreten dersler yer almalıdır.
Kendimizin ve öğrencilerimizin canı risk altında olmadan okula gitmek istiyoruz. Can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz!
Artık yeter!
Yaşamak istiyoruz,
Eğitimde adalet istiyoruz!