Arpat, değerlendirmesinde dernek/vakıf maskesi takmış tarikatların eğitimde etkin bir şekilde rol aldığına dikkat çekerek, Çocuk Eğitim Derneği ve Sosyal Destek Derneği (ÇEDES) projesi kapsamında "Manevi danışman" adı altında eğitim bilimi ve pedagojik yeterliliği olmayan imam, vaiz, din hizmetleri uzmanlarının çocuklarla bir araya getirildiğini belirtti. Arpat, bu kişilerin okullarda öğrencilere cami gezileri ve namaza götürme gibi etkinlikler düzenlediğini ifade etti.

Ayrıca, karma eğitimi ortadan kaldırma girişimlerinin arttığını vurgulayan Arpat, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur" açıklamasıyla karma eğitimi hedef aldığını söyledi. Arpat, devletin resmi memuru niteliğindeki imamların dahi karma eğitime karşı vaazlar vermeye başladığını ve okul mekanlarında din ve farklı inançlar karşısında tarafsızlığın ortadan kalktığını ifade etti.

Ali Arpat, Zorunlu din dersinin yanına zorunlu seçmeli din derslerinin eklenmesi, okulların resmi tatil edildiği haftada öğretmenlere dini eğitim seminerleri düzenlenmesi gibi uygulamaların çocuk işçi sayısını artırdığını belirtti. Ayrıca, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) adı altında yüzbinlerce öğrencinin eğitimden koparılarak sermayeye ucuz işgücü yapıldığını ve bu merkezlerin çocuk işçiliğin yasal kılıfı haline geldiğini ifade etti.

Başkan Arpat, Milli Eğitime ayrılan bütçenin daha da düştüğünü, okullaşma oranlarında ciddi düşüş yaşandığını ve çocukların eğitim hakkının ihlal edildiğini söyledi. Arpat, eğitimdeki sorunların çözülemediğini ve çocukların eğitim hakkından mahrum bırakıldığını ifade etti.